''Diyarbakır'ın Yalova'sı'' olarak adlandırılan Çermik, çocuklar için vazgeçilmez tatil yeriydi.

Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, Diyarbakır Şubesinde kurucu üyelik, başkanlık ve ikinci başkanlık görevini 1990-2000 yılları arasında yapan Prof. Halil Değertekin, Kadim kentle ilgili çeşitli çalışmalarıyla biliniyor.

Diyarbakır ile ilgili kitaplar yazan Değertekin, günümüzde eskisi gibi rağbet görmese de belli yaş grubunda olanların tedavi amacıyla gittiği kaplıcalarıyla bilinen Çermik ilçesi ve çocukluk yıllarını anlattı.

Değertekinn 
ÇOCUKLUĞUN TATİL YILLARI

Çermik kaplıcalarına gitmenin çocuklar için yaz aylarının vazgeçilmez tatili olduğunu belirten Değertekin, Diyarbakırlı çocukların Çermik ile ilgili yaşadığı heyecanı şu ifadelerle dile getiriyor:

''1950’lerin sonu, 1960’ların başı...Yaz aylarının biz çocuklar için en büyük değişikliği, Çermik kaplıcalarına gitmekti. 

Dağkapı’nın hemen dışındaki Çermik otobüs durağında, bavullarımızı büyük bir heyecanla burunlu otobüslerin bagajına yerleştirirdik. Otobüse yerleşip yola koyulduk mu, artık merak ve heyecan dolu bir serüven başlardı.

Ergani yolundan sola sapınca, havada hissedilen keskin kükürt kokusu, Çermik’e yaklaştığımızın işareti olurdu. Daracık bir köprüden geçtikten sonra, nihayet Çermik görünürdü.

HAMAM ÖNÜ CAVŞAKBAŞI

K A P L I C A-1

Çermik, iki ana bölgeden oluşurdu; Hamamönü ve Cavşakbaşı. Hamamönü, büyük ve küçük hamamlarıyla kaplıcanın asıl merkeziydi. Burada kubbeli hamamların çevresinde, bir veya iki katlı oteller ve birkaç bakkal dükkanı bulunurdu. Cavşakbaşı ise hamamlardan 15-20 dakikalık yürüme mesafesindeydi ve doğayla baş başa kalmak isteyenlerin tercihi olurdu.

Hamamın geniş soyunma salonunda, elbiselerimizi çıkarıp peştemal kuşandıktan sonra havuz kısmına geçerdik. İnanılmaz bir sıcaklık ve yoğun kükürt kokusuyla karşılanırdık. İlk başta dayanılmaz gelen bu sıcak suya zamanla alışır, vücut rahatlar ve huzur bulurdu.

MEKSİKA HANLARI GİBİ OTELLER

Ç E R M İ K1

Cavşakbaşı’ndaki tek katlı, toprak damlı oteller, eski Meksika filmlerindeki hanları andırırdı. Sabahları kasaptan et, bahçelerden taze sebze ve meyve alır, odada yemek pişirir, ailece yerde yemek yerdik. Çocuklar dere kenarında veya vadide oyun oynarken, büyükler hamama gider, doğanın tadını çıkarırdı.

DİYARBAKIR'IN YALOVA'SIYDI

Çermik kaplıcaları, erişkinler için bir tedavi merkezi olsa da, bizim için bir tatil cennetiydi. 

Kısaca, Çermik, Diyarbakır’ın Yalova’sıydı.''