Meral Özdemir
Teknolojinin baş döndürücü hızının hayatımızı henüz esir almadığı dönemlerde, yeni yılın en önemli ritüeli arasında özenle seçilen tebrik kartlarıydı.
Şimdilerde "bir zamanlar" diyerek özlemle andığımız 25-30 yıl öncesinde yeni bir yılı karşılamanın heyecanı ve tatlı bir telaşı vardı.
En önemli yeni yıl hazırlıkları arasında, eski yılı bitirmeye,yenisini karşılamaya az bir zaman kala, genellikle kırtasiye dükkanlarında veya kitapçılarda dönerli bir düzeneğe yerleştirilmiş renk renk, çeşit çeşit kartpostalların seçimi yer alırdı. Titizlikle seçilen kartlar, gönderilecek eş, dost, akraba veya sevgili için yazılmak üzere düzenlenirdi.
Bu arada gönderilecek kişilerin beğenilerine göre seçilen geyikli, kızaklı, çam ağaçlı, noel babalı, kar manzaralı, simli ve ışıltılı romantik kartların yanı sıra çiçek, siyah-beyaz veya kişinin yaşadığı şehri resmeden kartlara yazılacak sözler de kişiye özeldi
Günümüzde kes-kopyala-yapıştır gibi sıkça dolaşımda olan cümleleri kullanmak, herkese aynı sözleri yazmak değer vermezlik olarak düşünülürdü o yıllarda. Kişiye özel, özgün ve ıslak imzalı olmalıydı her bir kart.
BİR KARTLA GURBETİN YÜKÜ HAFİFLERDİ
Bazı istisnai durumlarda gönderiyi alacak kişi ile resmiyet varsa "Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirmenizi temenni ederim” cümleleri yazılır, yakınlık derecesine göre ise yeni yıl temmenileri uzun uzun kaleme alınırdı.
Sonra da zarflara yerleştirilir ve yılbaşına yetişmesi için postanenin yolu tutulurdu.
Gönderilerin karşılıklı alınması da ayrı bir heyecan yaşatırdı. Hele bir de kişi kendi memleketinden, sevdiklerinden uzaktaysa, gelen kartpostal gurbetin yükünü bir parça hafifletmeye yeter de artardı bile.
Zamanın hızına, ruhuna yenik düştüğümüz bu dönemde her ne kadar posta ile eşe dosta yılbaşı kartı göndermenin yerini, cep telefonu ve internet yoluyla gönderilen mesajlar alsa da hala sevdiklerimizi bir kartla mutlu etmenin yolu var.
Yeni yılınız kutlu olsun