Angut, kızıl tüyleriyle dikkat çeken, ördeğe benzeyen bir su kuşudur. Bu kuşu özel kılan şey ise eşine olan inanılmaz sadakatidir. Eşi ölen bir angut, gözlerini bir an olsun ondan ayırmadan başucunda bekler. Yanına bir yırtıcı, hatta bir insan gelse bile yerinden kıpırdamaz, gözleri hep sevgilisindedir. Kimi zaman yemeden içmeden kesilir, ta ki kendisi de ölene kadar.
YÜREK BURKAN SADAKAT
İşte ''angut gibi bakmak'' deyimi, bu yürek burkan sadakatten gelir. Ne yazık ki çoğu zaman bu ifade, bilgisizlikten dolayı olumsuz bir anlamda kullanılır.
Oysaki angut kuşunun tek "suçu", sevdiğine sonsuza kadar sadık kalmasıdır.
Bu muhteşem canlılar, tek eşli bir yaşam sürerler ve eşleri ile birlikte göç ederler. Göç sırasında eşlerden biri kaybolur ya da ölürse, diğeri de genellikle üzüntüden yolculuğu tamamlayamaz.
Erkek ya da dişi fark etmeksizin, tüm angut kuşları ölen eşlerinin ardından yas tutar ve bir daha asla başka bir eş kabul etmezler.
Belki de bundan sonra birine "angut gibi bakma" demeden önce bir kez daha düşünmeliyiz. Angut kuşunun sadakati, insanlara vefa ve sevgi konusunda önemli bir ders veriyor.