Tarihi kayıtlarda yer alan bilgilere göre, Türkiye'nin Güneydoğusunda yer alan tarihi şehir Diyarbakır'ın, yüzyıllar boyunca farklı din ve mezheplere ev sahipliği yaparak hoşgörünün simgesi olduğu belirtiliyor.

Diyarbakır’da karla karışık yağdı Diyarbakır’da karla karışık yağdı

DİYARBAKIR BİN YIL ÖNCE PATRİKHANE MERKEZİ OLDU

Diyarbakır'ın özellikle Süryaniler için önemli bir merkez olduğu ifade edilen tarihi belgelerde, ''Diyarbakır, 1034 yılında Patriklik merkezi haline gelerek bölgedeki Hristiyanların sığındığı bir liman olmuştur'' deniliyor.

Romalıların baskısı altında kalan Süryaniler'in, mezhep farklılıkları nedeniyle Bizans'tan da zulüm gördükleri ve bu nedenle Malatya'dan göç ederek Diyarbakır'a sığındıkları anlatılarak, Diyarbakır'da hoşgörülü bir ortam bulan Süryaniler'in, burada rahatça ibadetlerini yerine getirdikleri anlatılıyor.

Kayıtlarda, Diyarbakır'daki hoşgörünün sadece Süryanilerle sınırlı kalmadığı, farklı din ve mezheplere mensup insanların da burada huzur içinde yaşadıklarına yer verilerek, şehirdeki İslami vakıflarda bile gayrimüslimlere görev verilmesinin, bu hoşgörünün somut bir kanıtı olduğu kaydediliyor.

Fransız gezgin Kont Cholet, 1892 yılında Diyarbakır'da gayrimüslimlerin özgürce ibadet ettiklerini belirtirken, İngiliz gezgin Wilson Charles da 1895'te geldiği Diyarbakır'daki Hristiyanların Osmanlı padişahı tarafından korunduğunu ifade etti.
 

Kaynak: Tarihten Günümüze Diyarbakır Konferansı'/ Prof. Kenan Haspolat