Köy Enstitüleri, Cumhuriyet'in aydınlanma ışığını Anadolu'nun en ücra köşelerine taşıyordu. 17 Nisan 1940'ta kurulan bu eşsiz eğitim yuvaları, sadece öğretmen değil, aynı zamanda sağlıkçı, teknisyen gibi pek çok meslek elemanı yetiştirerek köylerin kalkınmasına öncülük ediyordu.

İRFAN GÖZEN

İşte bu öncü kurumlardan biri de Ergani'nin gururu Dicle Köy Enstitüsü'ydü. Halkın tepkisini çekmemek ve amacını en doğru şekilde anlatabilmek için genellikle köylerden uzak, ıssız yerlerdeki Hazine arazilerine inşa ediliyordu. Dicle Köy Enstitüsü de bu anlayışla, Ergani'nin kalbinde köylülerin çocuklarına umut ışığı oldu.

Çeşitli kaynaklarda yer alan bilgilere göre, 1944-1954 yılları arasında hizmet veren Dicle Köy Enstitüsü, sadece eğitim öğretim faaliyetleriyle değil, aynı zamanda bölgenin sosyal ve kültürel gelişimine de büyük katkı sağladığı belirtiliyor.

DEĞİŞİMİN KAYNAĞI OLDU

Öğrencilerine Cumhuriyet rejimini benimsetmenin yanı sıra  tarım, hayvancılık, zanaat ve ticaret alanlarında da donanımlı bireyler  yetiştirdiği ifade edilerek, mezunları köylerine döndüklerinde, edindikleri bilgi ve becerilerle büyük değişimlere öncülük ettiği kaydediliyor.

Dicle Köy Enstitüsü'nün, Türkçenin bölgede yaygınlaşmasında da önemli bir rol oynadığı anlatılıyor.

Kaynaklarda, enstitü mezunu yazar Osman Şahin'in; ''Ben köy enstitülerini, bozkırda çalınan Vivaldi müziğine benzetirim hep. Bitmez tükenmez baharların, mevsimlerin bozkıra gelişini 
müjdeleyen Vivaldi müziği...''  olarak tanımlanan enstitü 1954 yılında kapatıldı.

Köy Enstitüleri'nin kapatılmasıyla birlikte Dicle Köy Enstitüsü'nün de kapılarına kilit vurduğu belirtilirken, yerine Dicle İlköğretmen Okulu'nun açıldığı ifade ediliyor. Bugün aynı yerde Ergani Fen Lisesi hizmet veriyor.
 

Kaynak: Fatih Yılmaz, Mustafa Remzi Yardımcı