Bölgesel Gümrük İdaresi ile Diyarbakır'da üretilen çeşitli malların Avrupa, Ortadoğu, Kafkaslar, Moğolistan, Moskova'ya ihracatı yapıldı.
Diyarbakır Salnamesi'nde (yıllık) yer alan bilgilere göre, binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip kent, bir çok ülke mallarının alınıp satıldığı bir ticaret merkezi konumundaydı.
Yukarı Mezopotamya’dan Anadolu’ya geçiş güzergahında bulunan Diyarbakır’ın 1700'lü yıllarda ekonomi, sanayi ve ticareti, sanat, kültürü ve sosyal yaşamıyla bölgenin en gözde kentlerinden biriydi.
ULUSLARARASI TİCARET MERKEZİ GİBİYDİ
Diyarbakır'a Asya ve Avrupa ülkelerinden gelen yabancılar ve seyyahlarca 1700'lü yıllarda kentte başta, deri, ipek, dokuma, kök boya kuyumculuk, bakır, çinicilikte önemli biri olduğu ve Diyarbakır'ın bir sanayi ve ticaret kenti olduğu anlatılır.
Kentte, ticaret için gelen tüccarların katıldığı serbest pazarlar kurulduğu ve buralardan alınan malların Buhara’ya, Semerkant’a, Halep’e, Musul’a, Bağdat’a, Basra’ya, Bursa ve İstanbul yolu ile Avrupa’nın çeşitli kentlerine götürüldüğü belitiliyor.
AVRUPA PAZARININ GÖZDESİ; DİYARBAKIR İPEĞİ
O tarihlerde Diyarbakır ile ilgili seyyahların tuttuğu notlarda, Diyarbakır’da üretilen ipek dokumaların Avrupa pazarlarında adeta kapışıldığı kaydediliyor.
İpek, bakır, dokuma, kuyumnculukta Anadolu’nun merkezi konumunda yer alan kentte eyapılan bu üretimlerin tüccarlar tarafından alınarak, İran, Moğolistan, Moskova, Kafkas ülkeleri, Bağdat ve Basra’dan, Avrupa’nın çeşitli ülkelerine götürüldüğü belirtiliyor.
BÖLGESEL GÜMRÜK KURULDU
Kentte yaşanan ticari hareketlilik ve üretilen malların bir çok ülke tarafından tercih edilmesiyle 1700'lü yıllarda Diyarbakır’da bölgesel
Gümrük İdaresi kuruldu.
Gümrük İdaresi ile Ortadoğu, batı ve diğer ülkelere mal götürenlerin vergilerini Diyarbakır'da kurulan bu gümrüğe yatırdıkları ifade ediliyor.
O tarihlerde Diyarvbakır'da açılan İngiliz, İran, Fransız ve Rus konsolosluklarının da bu ekonomik hareketlilikle yakından ilgilendikleri kaydediliyor.