Şevket Beysanoğlu'nun kitabında yer alan bilgiye göre, Diyarbakır'da islamiyet öncesi 12 kilise ve 1 tapınak bulunuyor. Ayrıca kentte üç dine mensup insanlar yaşamış. 

Beysanoğlu, kitabında kentteki  inanç gruplarını şöyle sıralamış:

"Diyarbakır'ın islâmiyetten önceki ahalisi üç dinde idiler: Şemsiler (güneşe tapanlar), Yahudiler ve Hiristiyanlar. Hiristiyanlar da beş mezhebe ayrılmışlardı. Gregoryen (Ermeni), Yakubi (Süryani-Kadim), Ortodoks (Rum), Melkit/Meliki (Rum Kayseri mezhebinde/Ortodoks-Süryani), Asuri (Nasturi)." 

Diyarvbaökır Kilisee

Baysanoğlu'nun yaptığı araştırmalara göre, kentte o dönem olan kiliselerin bir bölümü hala ayakta. Beysanoğlu, kiliseler konusunda da şöyle diyor:

Hıristiyanlık çağında şehrimizde inşaa edilen kiliselerden tespit edebildiklerimiz şunlardır:
 
Mar-Thoma Kilisesi: Buna Saint-Thoma Kilisesi de denilir. Hıristiyanlıktan önce puta tapanların mabedi idi. İlk  yapılış tarihi bilinmemektedir. 
Hıristiyanlığın kabulünden sonra yeni ilaveler yapılarak kilise haline getirildi. 639'daki islâm fethini müteakip önce üçte biri, sonra tamam camiye evrildi. Bugünkü Ulu Camiin yerinde idi.

Meryemana Kilisesi: Çok eski bir mabedtir. Şehrin batısında ve Lalabey Câmii ile Şeytan Pazarı arasındadır. Bizans devrinden kalma mihrabı ve Roma biçimi bir kapısı vardır. Birçok tahriplere uğramış ve tamir görmüştür. En son Patrik Gorgis zamaninda Mafiryan Ishak eliyle 1700 senesinde yeniden restore edilerek bugünkü duruma sokulmuştur. Sehrimizin en güzel (Süryani-Kadim/Yakubi mezhebi) kilisesidir. 

Ulucamiii Üztten

Vaftizci Mâr-Yuhanna Kilisesi: Miladi dördüncü yüzyılda inşa edilmiştir. Zamanla harap olup arsa haline gelmiştir. Yeri, şimdiki Deva Hamamı civarinda idi.

Mar-İstefanos Kilisesi: Bu kilise de dördüncü yüzyıldan kalma idi.503 yılında şehrin Sasan Kubad tarafından işgali sırasında bu kilise İranlılar tarafından bir Ateşgede yani Ateş Tapınağı haline getirildi. Buna üzülen Süryani şair Suruçlu Mar Yakup, 503 tarihinde buna dair bir mersiye yazmıştır. Yeri ve yıkılış tarihi belli değildir. 

Mar-Zư'oro Kilisesi: Osmanli vakfiyelerinde "Ayni-i Zeûra" diye geçen ve halen "Ayn-i Zülal/Balıklı denen kaynak suyu civarında idi. Beşinci yüzyılda yapılmış, 629'da Urfa Metropoliti Mar Şem'un ve 14 Aralık 649'da Antakya Patriki Mar Yuhanon ölünce cenazeleri getirilerek buraya gömülmüştür. Sonradan yıkılmış ve yeri arsa haline gelmistir.

Mar-Hananyo Kilisesi: Muallak-Câmii civarinda idi. Nasturi tapınaği olup yapılış ve yıkılış tarihleri tespit edilememiştir.

Saint-Corc Kilisesi: Içkalede bugün tevkifhane olarak kullanlan yerdir. Yapılış tarihi bilinmemektedir.

Kırklar Kilisesi: Amid Metropoliti şair Kırtmınlı Mar-Yuhanna tarafından, beşinci yüzyıl sonlarında yapılmıştır. 503 senesinde Kubad'ın Diyarbakır'ı istilâ ve tahribi sırasında, Ermeni piskoposu Surp Enün'ün aracılığı ile yalnız bu kilise tahripten kurtulmuştur. Şehrin güneyindeki "Kırklar-Dağı" üzerinde bulunan bu kilise enkazından yalnız bir duvar yıkıntısı ile mahzeni belli olmaktadır.

Mar-Katma Kilisesi: Meryemana Kilisesinin doğu-güney yanında idi. Vaktiyle Süryanilere ait iken, sonradan Rumlara geçmişti. 1930'da yıkılınca bir takım mozaikleri müzeye ve ve yazma kitaplarla Rumca bir Incil'de Meryemana Kilisesi'ne götürüldü. 

Mar-Şilo Kilisesi: 520 yılında Amid Metropoliti Mar-Mara tarafindan yaptırılmıştır. Yıkılış tarihi ve yeri belli değildir. 

Şemsiler Tapınağı: Mardin Kapı'sında Şemsiler denen yamacın başlangıcındaki kayanın bitişiğinde idi. Son zamanlara kadar enkazı duruyordu. Mardin yolunun genişletilmesiyle bu enkaz da kaldırılmıştır.

Mar-Pityon Kilisesi: Seyh-Matar (Şeyh Mutahhar) Camii civarinda olarak gösterilir. Bu kilise bir Masturi Tapınağı idi. Halen bu civarda Küçük Kilise vardır.

Saint Teodoros Kilisesi: Fatih Paşa Camii bitişiğinde olarak gösterilen bu kilise harap olmuştur. 

Editör: HABER MERKEZİ