Diyarbakır’da, görev yapan öğretmenler, başta ekonomik olmak üzere birçok sorunlar ile bugün kutlanacak olan 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlayacak.
Eğitim Bir-Sen Diyarbakır İl Başkanlığı, Diyarbakır merkez, ilçeler ve kırsal mahallelerde görev yapan öğretmenler ile ilgili anket ve yüz yüze yapılan görüşmelerle öğretmenlerin sorunları bir rapor hazırladı. Raporda, öğretmenlerin sorunları şu başlıklar altında sıralandı:
EKONOMİK ZORLUKLAR
Artan hayat pahalılığı karşısında öğretmen maaşlarının yetersiz kalması, öğretmenlerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmalarına neden olmaktadır. Bu durum, öğretmenlerin mesleklerine odaklanmalarını engelleyerek ek gelir arayışına yönelmelerine yol açmaktadır.
NORM FAZLASI ÖĞRETMEN SORUNU
Bölgeler arası norm dengesizlikleri nedeniyle pek çok öğretmen, görev yerlerini değiştirmek veya norm fazlası olarak başka okullara atanmak zorunda kalıyor. Bu durum, öğretmenlerin iş güvencesi ve mesleki motivasyonunu olumsuz etkilerken, yer değiştirme sürecinde aile birliği gibi sosyal dengeleri de bozuyor.
OKUL PERSONEL SORUNU
Okullarda yeterli sayıda yardımcı personel (temizlik görevlisi, çaycı, memur) bulunmaması, bu yükün öğretmenler arasında paylaştırılmasına neden oluyor. Çoğu okulda öğretmenler, personel eksikliğini gidermek için kendi aralarında para toplayarak temizlik veya çay hizmetlerini sağlamak zorunda kalıyor. Bu, öğretmenlerin asli görevlerinden uzaklaşmalarına ve ekstra bir maddi yükle karşı karşıya kalmalarına yol açıyor.
ÇALIŞMA KOŞULLARI VE YÜKLER
Fiziksel altyapı eksiklikleri, kalabalık sınıflar ve teknolojik yetersizlikler öğretmenlerin verimli bir şekilde çalışmasını zorlaştırıyor. Buna ek olarak, gereksiz bürokratik yükler öğretmenlerin zamanını tüketiyor ve eğitimde kalite kaybına neden oluyor.
ŞİDDET VE GÜVENLİK SORUNLARI
Öğretmenlere yönelik şiddet vakalarının artışı, meslek güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Fiziksel saldırılar, hakaret ve tehditler, öğretmenlerin mesleki bağlılıklarını zayıflatırken, eğitim ortamını da olumsuz etkiliyor.
PSİKOLOJİK VE SOSYAL YÜKLER
Tükenmişlik sendromu, mesleki yalnızlık ve artan stres, öğretmenlerin yaşam kalitesini ve iş motivasyonunu azaltıyor. Bu durum, öğretmenlerin meslekten uzaklaşmalarına neden olabilecek kadar ciddi bir sorun haline gelmiş durumda.
BİLSEM ÖĞRETMENLERİNİN SORUNLARI
Bilim ve Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) görev yapan öğretmenler, bir yandan kapanma riskiyle karşı karşıya kalırken, diğer yandan norm fazlası durumuna düşerek kariyer belirsizliği yaşıyorlar. Bu öğretmenlerin özverili çalışmaları takdir edilmek yerine sürekli değişen şartlar altında istikrarsız bir iş ortamıyla karşılaşmaları mesleki motivasyonu düşürüyor.
KÖY OKULU ÖĞRETMENLERİNİN SERVİS SORUNLARI
Köy okullarında görev yapan öğretmenlerin servis imkanları genellikle yetersiz. Ulaşım zorlukları, öğretmenlerin fiziksel ve ruhsal yorgunluğunu artırıyor, eğitim kalitesine de olumsuz yansıyor. Özellikle kış aylarında bu sorunlar daha da ağırlaşıyor ve öğretmenlerin kırsal bölgelerde uzun süre çalışmasını zorlaştırıyor.
HİZMET İÇİ EĞİTİMLERİNİN YETERSİZLİĞİ SORUNLARI
Öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitimlerin hem içerik hem de düzenleme açısından yetersiz olması, mesleki gelişim fırsatlarını kısıtlıyor. Özellikle dijital beceriler ve yenilikçi öğretim yöntemleri konusunda daha fazla destek gerekiyor. Ayrıca eğitmen olarak belirlenen öğretmenlerin daha titiz seçilmesi gerekiyor.
KIRSAL BÖLGEDEKİ EĞİTİM MALZEME EKSİKLİĞİ
Kırsal bölgelerde görev yapan öğretmenler, ders materyalleri ve teknolojiye erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bu durum, eğitimin kalitesini olumsuz etkiliyor ve öğretmenlerin verimliliğini düşürüyor.
SOSYAL SATATÜ ALGISININ DÜŞMESİ
Toplumda öğretmenlik mesleğine yönelik saygının azalması, öğretmenlerin mesleklerini icra ederken karşılaştıkları manevi destek eksikliğini artırıyor. Bu durum, özellikle genç öğretmenlerin meslekte uzun vadeli plan yapmalarını engelliyor.
PERFORMANS BASKISI
Merkezi sınav sonuçlarına odaklanan eğitim sistemi, öğretmenler üzerinde gereksiz bir performans baskısı yaratıyor. Eğitim kalitesini artırmaya yönelik değil, sadece sınav sonuçlarına odaklı bu yaklaşım, öğretmenlerin pedagojik uygulamalarını da olumsuz etkiliyor.