DİYARBAKIR

Diyarbakır’da önce yıktılar sonra kapattılar

Abone Ol

Diyarbakır’da, tarihi Ulu Cami’nin merdivenleri engelli rampası yapılması için Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunun izni ile yıkıldı ve görünmesin diye çevresi demir bariyerler ile kapatıldı.

Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde bulunan ve İslam aleminin 5. Harem-i şerifi kabul edilen tarihi ulu Caminin tarihi merdivenlerinin bir kısmı, Kültür Varlıklarını Kuruma Kurulunun izni ile 12 Aralık’ta yıkılmaya başlanmıştı. Çevredeki duyarlı vatandaşların ve uzmanların uyarısı ile çalışmalara bir süre ara verilmiş daha sonra yeniden başlamıştı.

GÖRÜNMESİN DİYE DEMİR BARİYERLERLE KAPATTILAR

Ulu Camiyi ziyaret etmek isteyen engelli vatandaşlar için engelli rampası yapılmak için yapılan yıkım işleminin, vatandaşlar tarafından görülmemesi için çalışma alanının etrafının demir bariyerlerle kapatıldığı görüldü. Aralık ayının ortalarında başlanan çalışma daha bitirilmezken, engelli rampası için kurul kararı ile yıkılan merdivenler demir bariyerler nedeniyle görülmüyor.

Diyarbakır’da, erken İslam döneminde olan Şam Emeviye Camisinin Anadolu bölgesindeki bir yansıması olan ve İslam aleminde 5. Harem-i Şerif şeklinde kabul edilen Ulu Caminin merdivenlerinin bir kısmı engelli rampası yapılması için kurul kararı ile yıkılmaya başlanmıştı.

"YAPIYI BOZMADAN ÇÖZÜMLER BULUNABİLİRDİ"

Diyarbakır Surlarının UNESCO Uluslararası Kültürel Miras listesine girmesi için büyük çaba sarf eden Diyarbakır Müzesi eski müdürü Arkeolog Nevin Soyukaya yapılan işleme tepki göstermiş ve “Tarihi yapılan engellilere açılması ve engellilerinde oraları görmesini sağlamanın gereklidir. Bugünün koşullarında teknoloji o kadar gelişti ki müzelerde kullanılan katlanabilir asansörler yapılabilir. Merdiveni yıkmak tarihi yapıya zarar verir. Bir çok çözümü vardır. Tarihi yapıya zarar verecek çözümden kaçınmak lazımdır. Görselliği bozmadan yapıya zarar vermeden çözümler bulunabilirdi” demişti.

DİYARBAKIR ULU CAMİNİN TARİHİ 

Diyarbakır Ulu Cami, 639 yılında şehir merkezinde yer alan en büyük ibadethane olan Martoma Kilisesinin yerine yapılmıştır. Ardından 1091 senesinde Büyük Selçuklu Hükümdarı olan Melikşah’ın emriyle çok sayıda tadilat yapılarak bugünkü şekli verilmiştir. Bu bilgiler ise, cami içinde yer alan kitabelerden alınmaktadır. Melikşah, İnal, Nisanoğulları, Gıyadettin, Keyhüsrev gibi çok sayıda Osmanlı ve Selçuklu hükümdarına ait kitabeler bulunmaktadır.