Türkiye genelinde Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasım'da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ni protesto etmek için 5-7 Kasım'da Türkiye genelinde iş bıraktı.
Ancak sağlık çalışanların taleplerine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmamasının ardından Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı  2-6 Aralık tarihlerinde 5 gün süreyle iş bırakma kararı aldı.

Bu karar doğrultusunda gelecek hafta Diyarbakır dahil ülke genelinde Aile Sağlığı Merkezleri hizmet sunmayacak.

Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesinden vazgeçilmeli

DİYAHED Diyarbakır Aile Hekimleri Derneği Genel Sekreteri Dr. Rıdvan Çelik, birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik yeni getirilen eziyet yönetmeliği ve mevcut sağlık politikalarının getirdiği sorunların sorumlusunun sağlık çalışanları olmadığını söyledi.

Taleplerini defalarca dile getirmelerine, 3 gün iş bırakmalarına rağmen sağlık otoritelerinin sağlıçıları görmezden geldiği, çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemediğini aktaran Çelik, şöyle konuştu:

''Sağlık emekçilerini haklarını yok sayan, birinci basamak sağlık hizmetlerini performans ve teşvik odaklı sistemlerle işlevsizleştiren ve halkın sağlığa erişimini zorlaştıran bu politikalar karşısında sessiz kalmayacağız. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri kapsamında halk sağlığı açısından asli görevimiz olarak kabul ettiğimiz kronik hastalık takibini, ağır çalışma koşulları sebebiyle  gerçekleştiremiyoruz. Birim başına düşen nüfus 2000 ne indirilmeli, doktor ,ebe ve hemşire eksiği tamamlanmalı ve donanım eksiklikleri kamu gücüyle giderilmelidir. Katsayı ve performans odaklı sistemin kaldırılmalı, tüm vatandaşlara eşit sağlık hizmeti sunulmalı ve sağlık çalışanlarının onuruna yakışır tek kalem maaş uygulamasına geçilmeli. Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesinden vazgeçilmeli ve koruyucu sağlık hizmetleri öncelenmeli.''

Whatsapp Image 2024 11 27 At 15.11.34

Dr. Çelik, sağlık emekçilerini  koruyacak, caydırıcı yaptırımlara sahip etkin bir sağlıkta şiddet yasasının derhal hayata geçirilmelisini talep ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Aile hekimliğinde randevu uygulamasına geçilmesi için gerekli irade sağlanmalı, muayene ve taramalar için yeterli bilimsel aralıklar bırakılarak yapılacak işin niteliği arttırılmalıdır. Hastane başvuru sayısıyla övünen sağlık bakanlığı, sağlık sistemini bir şirket olarak değerlendirmekte, hekim ve diğer sağlık emekçilerinin bir şirket elemanı gibi değerlendirmekte ve değerlendirme sonucu ücret ödenmesini reddediyoruz. 

Hekim hasta ilişkisini müşteri memnuniyet eksenine çekerek hekimi puanlamaya tabi tutmak hem şiddeti arttıracak hem mesleki bağımsızlığı yok edecek.  Sağlık hizmeti sunumunu ekonomik göstergelere ve puanlamalara indirgeyen, sağlığın ticarileşmesinin önünü açan sağlık emekçilerini emeğinin karşılığını almasından mahrum bırakan bu katsayı ve performans sistemidir.  Bizler aile hekimleri olarak halkımızı bir rakam olarak görmüyoruz. Her bireyi insanca yaşama hakkına sahip, eşit sağlık hakkına sahip bireyler olarak görüyor, bir kere daha sağlık formüllere ve katsayılara sığmaz diyoruz.''