CEGA ÖZEL

Diyarbakır'daki o minareye neden ''Kot Minare'' deniyor

Abone Ol

Cegamedya yazarlarından Sıddık Algül,''Kot Minare''nin neden o hale geldiğini ve adını nereden aldığını yazdı. 

İşte Algül'ün ''Kot Minare'' ile ilgili tüm merakınızı giderecek ve zevkle okuyacağın ız yazısı..

Kot mimnarenin asıl adı Nasuh Paşa Camii. Dönemin Diyarbakır Valisi Nasuh Paşa tarafından eşi Servinaz Hanım adına 1606-1611 yılları arasında yaptırılmıştır. Cami, İçkale yönünden Fatih Paşa Mahallesine giden yoldadır. İlk şeklinin siyah kesme taşlardan yapılmış olduğu bilinen yapı çeşitli devirlerde özensiz şekilde onarılmıştır. 

Mimarı belli olmayan Nasuh Paşa Camisi ( Kot Minare ) avlusuna üstü kemerle örtülen süssüz (sade), girintili taç kapıdan girilir. Yapının harimi hafif çarpık kareye yakındır. Harimde dört sütunla taşınan bir kubbe yer alır. Caminin içi bezemeden yoksun, basit görünümlüdür. 

ATILAN TOP MERMİSİ MİNAREYİ YIKTI 

1818 yılında kente vali olarak atanan, ‘’deli’’ lakabıyla da anılan Behram Paşa’nın, baskıcı ve haksız uygulamaları yüzünden  halkla arası açılır. Bu arada, Diyarbekir eyaletinin, Rakka eyaletine katılarak Deli Behram Paşa'nın idaresine verildiği haberi de kentte büyük huzursuzluklara yol açmış ve halk isyana kalkışmıştı. 

Emekli kaymakam ve tarihçi Diyarbakırlı Abdülgani Fahri Bulduk  “Elcezire'nin Muhtasar Tarihi”  adlı eserinde  anlattığı isyan şöyle gelişir:

Diyarbekir'e geldiğinin üçüncü gününde şehir halkını toplayarak sert bir konuşma yapan Deli-Behram Paşa, halka hitaben  "Benden önce sürdürdüğünüz Valilerin hesabını soracağım, evlerinizi başınıza yıkacağım, direnenleri keseceğim, öldüreceğim..." mealinde konuşması halk arasında  huzursuzluğa, infiale ve isyana dönüştü. Bunun sonucu olarak,  Ramazan Ayının 25. gecesi 18 Temmuz 1819 da isyan alevlenir.  Vali İçkale'ye kapanır. Çatışmalar 101 gün sürer.

O yıllarda valilik dahil tüm idari birimler İçkale’deydi. Fatih Paşa Camii çevresinde toplanan halk İçkale’ye doğru harekete geçince, İçkale’nin ortasındaki Virantepe’nin üzerine çıkan Vali Behram Paşa, buradan halkın üzerine ve kente doğru top atışları yaptırır. Atılan topların bazıları çevredeki binaları ve Fatih Paşa Camisinin bir bölümünü tahrip ederken,,  bir gülle de Nasuh Paşa Cami’inin minaresine isabet eder ve yarısının yıkılmasına neden olur.

Bu arada, yani bu dönemlerde  Vali Behram Paşa, akrabası olan Milli Aşireti Reisi “Hamidiye Alayları“  Komutanı Milli İbrahim Paşa’dan yardım ve destek alıyordu.

Uzun süren İsyanın yatışmasından sonra yapılan soruşturma sonucunda, isyanın ve olayların Vali  Behram Paşa'nın  halka karşı  düşmanca davranışı ve tahrikiyle meydana geldiği anlaşılınca,  Behram Paşa Valilikten azledilir.

İşte bu cami, yani Nesuh Paşa Camii  yakın yıllara kadar yarısı yıkık minaresi yüzünden halk arasında ‘’Kot Minare’’ olarak anılır oldu. Minare 1960 lı yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından onarılarak eski haline getirildi... Diyarbakırlılar hala da bu bölgeyi tarif ederken “Kot Minareli Cami” deyimini kullanırlar.

Ancak bu minare daha sonra da bir şimşeğin azizliğine uğrar ve tekrar Kot Minare halene gelir. Ve günümüze kadar da kot minare olarak gelir. 

Nasuh Paşa, namı değeri “Kot Minareli Cami” de diğerleri gibi günümüzde de cami olarak işlevini sürdürmektedir. 

HZ. YUNUS’UN OĞLUNUN MEZARI BURADA

Caminin bitişiğinde bulunan zincirkıran türbesinin Hz Yunus A.S’nın oğlu Hazreti Nebi Ogeda (A.S.) ve oğluna ait olduğu yöre halkı tarafından ifade edilir.

Nasuh Paşa Camii ( Kot Minare Camii)