Kadim kent Diyarbakır'ın yaşayan hafızasını gösteren bu iki kare fotoğrafın biri Mardinkapı, diğer de Dağkapı'dan objektiflere yansıdı.
Diyarbakır'ın tarihî zenginlikleri, unutulmaz hatıralarla dolu. Mardin Kapı mevkiinde 1. Dünya Savaşı zamanları...Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarında çarpışmaların yaşandığı ve birçok askerin bu topraklarda iz bıraktığı anlardı. O günlerden kalan bir kare, o dönemin ruhunu yansıtıyor.
Fotoğraf: antolojidiyarbakir
Soğuk kış günlerinde tek sıraya dizilmiş Osmanlı askerleri, içtima anında sadece bir anı değil, bir dönemin duygularını da yansıtıyor gibiydi. Hayatta olmayan bu askerlerin içtima (askeri birliğin toplanması) anını yansıtan fotoğraf, nostaljik bir hüzün uyandırıyor. Ancak bu manzara sadece savaşa giden askerlerin değil, onların arkasında Diyarbakırlı sivillerin de duygusal bir seyirci olarak yer aldığı bir tabloya sahipti.
Bereli bir çocuğun ellerini ovuşturarak yürümesi ise belki de o zamanın umutsuzluğuna karşı bir çocuksu direnişin ifadesiydi. İçtima sahnesinin tamamlayıcısı olan Diyarbakırlı siviller, belki de sevdiklerini uğurlamak üzere olan askerlere dualarını ve umutlarını sunuyordu.
DAĞKAPI'DAN YANSIYAN KARE
Bu duygusal anın karşısında, zamanla değişen bir manzara da Dağkapı Semti. 1920'li yıllara kadar mezarlık olarak hizmet veren bu bölge, bugün Diyarbakır'ın kalabalık ve hareketli bir bölgesi haline gelmiş durumda. Ancak yine de askeri geçişler bu bölgede hatıraları canlandırıyor, tarihin izlerini sürdürüyor.
Askerlerin yürüdüğü bu yerde Dağkapı'dan başlayarak Seyrantepe'ye kadar uzanan Elazığ Bulvarı bulunuyor.
Her iki kare de, asırlar öncesinden günümüze uzanan zaman yolculuğunda, Diyarbakır'ın derin tarihini ve geçmişini yansıtıyor.
Bu fotoğraflar, bir şehrin sadece taş duvarları ve sokakları değil, aynı zamanda o şehrin yaşayan hafızası olduğunu da gösteriyor. Diyarbakır, tarihî zenginlikleriyle, geçmişiyle bugüne ışık tutuyor ve insanın içini duygu dolu anlamlarla dolduruyor.