Farklı inançlara mensup kişilerin yüzyıllarca birlikte yaşadığı kadim kent  Diyarbakır'dan daha eski olan Dicle Nehri üç kutsal kitapta yer alıyor. 

Toplam 1.900 kilometre uzunluğundaki Dicle Nehri'nin 523 kilometresi Türkiye'den geçiyor. Türkiye'nin en uzun 2. nehri olan Dicle, tarihte bazı medeniyetlerce  kutsal olarak görülmüş.

HURRİLER'İN TANRISI VE DİCLE'NİN ADLARI

Dicle Nehri, Ergani'de iken denizden 1220 metre yüksekliğe çıkarken, Diyarbakır önlerine geldiğinde ise denizden yüksekliği 660 metreye kadar düşer. Bu çıkış ve inişler nedeniyle hızlı akan Dicle Huriler, bakırlı toprakları kemirerek gelen dik sahilli ve hırçın suya tıpkı Sümer'de olduğu gibi ''İdigna'' adını vermişler. 

Bunun için kimi tarihçiler Dicle'nin asıl adının ''ok'' anlamına gelen ''Diğle'' olduğunu belirtirken, Avrupalılar, ''Tigre'', Samiler ''Dikle''  Akad'lılar ''Diklât'' ve ''Dikle'' olarak adlandırmışlar.

Hinduların Ganj Nehri'nde günahlarından arınmak için yıkandıkları gibi, Mezopotamya'daki bazı inanç gruplarının da Dicle Nehri'nde günahlarından arındıklarına inanarak yıkandıkları bazı kaynaklarda yer alıyor.

Dicle Nehri Hurriler tarafından ''Tanrı'' olarak tanınırdı. Dicle, Tanrı Aranzah'ın kişileştirilmiş formu olarak kabul edilirdi. Aranzah adı verilen nehre taparlardı.

Kumarbi efsanesinde Dicle Nehri, Tanrı olarak görülen ''Aranzah'' adı ile bir geçer. 

KUMARBİ EFSANESİ

Kumarbi, Hurrilerin baş tanrısıdır. Anu'nun (gökyüzü) oğlu ve fırtına tanrısı Teshub'un babasıdır. Kumarbi, bazen "Kumarbi Döngüsü" terimi altında özetlenen bir takım mitolojik Hitit metinlerinden bilinmektedir.

Ön Türkçede Dicle Nehrinin ilk adı Aşur’dur. (Toprakları tarıma el verişli hale getiren akarsu)

DİCLE ADININ MİTOLOJİK KAYNAĞI

Mitolojiye göre, Medes, ''su perisi'' annesinin babası ''Kaplan'' la birleştiği Dicle Nehri'ne kaplan anlamındaki ''Tigris'' adını vermiş. 

İngilizce ve Almanca'da Dicle'nin adı Tigris, İbranice'de ''Kaplan'' manasında Hiddekel (Hidegel), Yunanca “Kaplan Nehir”, Ermenice Deklath, Arapça Dicla. Bütün bu adların Sümerce “Ulu Irmak” anlamındaki Tig-gal kelimesinden geldiği sanılmaktadır. 

Zevra da Dicle Nehri'nin adlarındandır. 

İSİM KAYNAĞI KAPLANLAR

Latince adı, Farsçadan Yunancaya geçen “Tigris” olan Dicle Nehrinin, çevresinde bir zamanlar kaplanlar olduğu kaydediliyor. Bu kaplanlar nedeniyle Tiger'den (kaplan) Tigris isminin türediği belirtiliyor.

MEZOPOTANYA'NIN DİĞER ADI

Bereketli Hilal olarak da adlandırılan Mezopotamya, bir çok medeniyete beşiklik yaptı. Mezopotamya'yı bir taraftan Dicle kucaklarken, diğer taraftan da tarihte Akkadça "Ulu Irmak", ve (Yüksek Kıyılı Irmak) anlamına gelen "Puranunu" olarak, Kaldeenler’de de "Purat", ve "Puratou" olarak adlandırılan Fırat kucağında şekillenen bir yer.

Mezopotamya olarak adlandırılan Dicle Fırat arasındaki bölge 5000 yıl önce Sümer ve Akad metinlerinde “Subartu” olarak yer alıyordu. Subartu'nun anlamı da iki ırmak arası yer olarak geçiyor.

Editör: EYYUP KAÇAR