Diyarbakır'da ''Ay ve Güneş Tanrıları''na ait olduğu belirtilen gizemli resimlerin sırrı çözüldü.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yapılan arkeolojik kazılarda, tarihin derinliklerinden gün yüzüne çıkarılan şaşırtıcı keşifler arasında ''Ay ve Güneş Tanrıları''na ait resimler de yer alıyor.
Hilar bölgesindeki mağaralarda bulunan bu resimler, antik inanç sistemlerine dair önemli ipuçları sunuyor.
AY VE GÜNEŞ TANRILARININ İZLERİ
Hilar mağaralarında bulunan kaya kabartmalarının yanı sıra mağaraların iç kısımlarında da Ay ve Güneş'e tapan eski uygarlıkların izleri yer alıyor.
Bölgedeki Sâbi ve Şemsi topluluklarının Ay ve Güneş'e taptıkları, hatta Hilar isminin de bu tapınma ritüellerinden kaynaklandığı düşünülüyor. Hilar isminin, Ay'a tapınanlardan ötürü "Hilal" kelimesinden türediği rivayet ediliyor.
KURBAN RİTÜELLERİ VE HZ. İBRAHİM'İN İZLERİ
Hilar Mağaralarında bir süre önce yapılan araştırmalarda, kurban kesme ritüeline dair önemli bulgulara rastlandı. Bu bulgular, Hz. İbrahim dönemine kadar uzanan bir geleneğin parçası olabileceği ifade ediliyor.
Özellikle bulunan 70 kesik çocuk kafatası, o dönemdeki kurban ritüellerinin bir tezahürü olarak değerlendirilirken, Hz. İsmail'in kurban edilme hikayesinin de bu ritüellerle ilişkili olabileceği düşünülüyor.
HİLAR'DAKİ ANTİK İNANÇLARIN SEMBOLÜ
Hilar mağaralarında Ay ve yıldız resimlerinin yer aldığına dikkat çekilirken, bu resimlerin, Ay ve yıldızlara tapınmanın bir tezahürü olduğu kaydediliyor.
Araştırmalarda, ''Hz. İbrahim'in döneminde Ay ve Güneş'e tapınma yaygındı ve bu resimler, o dönemin inanç sistemlerine dair önemli kanıtlar sunuyor'' deniliyor.
Diyarbakır'ın bu gizemli keşfi, tarihi ve kültürel mirasımıza yeni bir ışık tutarken, antik uygarlıkların inanç ve ritüellerine dair de önemli ipuçları sunuyor.
Hilar Mağaralarında yapılan keşifler, tarihin derinliklerindeki sırları gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.
KAYNAK: Prof. Kenan Yusuf Haspolat / Dicle Üniversitesi