Diyarbakır'a yaklaşık bir asır önce gelen Fransız arkeolog Albert Gabriel, teknolojik gelişme olmamasına rağmen kentin haritasını günümüze uygun çizdi.
Kadim şehirlerin ve medeniyetlerin harmanlandığı Diyarbakır, yüzyıllar boyunca gezginlerin ve araştırmacıların da ilgi odağı oldu. Bu ziyaretçilerden bazıları, şehirdeki tarihi eserler, sosyal yaşam ve ekonomik yapı hakkında bilgiler toplarken, aynı zamanda kentin eşsiz siluetini de çizimlerine yansıttı.
KALKAN BALIĞINA BENZE SURUN İLK ÇİZİMİ
Diyarbakır'ın surlarının kalkan balığına benzeyen karakteristik yapısı, birçok gezgin ve araştırmacı tarafından çizilmiş olsa da, en doğru ve detaylı çizimi Fransız arkeolog Albert Gabriel gerçekleştirdi.
Max van Berchem, Josef Strzygowski, Niebuhr ve Edward L. Cutts gibi isimler de Diyarbakır'ı çizimlerine konu etti. Ancak Gabriel'in çizimi, 1950'li yıllara kadar sur içindeki yaşamın devam ettiği Diyarbakır'ın özgün dokusunu en iyi şekilde yansıttığı için öne çıkar.
Bu tarihi çizimler, sadece estetik bir değere sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda Diyarbakır'ın tarihsel ve kültürel zenginliğinin belgelenmesi açısından da büyük önem taşır.
Bu çizimler sayesinde, günümüzde şehirleşme ve değişimlerle birlikte kaybolmaya yüz tutmuş birçok detayı görebilmek mümkün olurken, ayrıca, bu çizimlerin, Diyarbakır'ın mimari yapısının ve şehir planlamasının gelişimini takip etmek için de değerli bir kaynak oluşturduğu belirtiliyor.