DİYARBAKIR

Diyarbakır'ın her cins ve yaşa göre ''şak şako''ları

Diyarbakır'ın bir zamanlar kapılarını, kadın, erkek ve çocuklara göre yapılan ''şak şako'lar süslerdi.

Abone Ol

Diyarbakır'ın bir zamanlar kapılarını, kadın, erkek ve çocuklara göre yapılan ''şak şako'lar süslerdi.

Diyarbakır’ın tarihî taş evleri, yalnızca mimarisiyle değil, kapılarındaki zarif ve ince işçilikle de geçmişin izlerini bugüne taşıyor. 

Bugün az sayıda kalan evlerdeki kapılarda yer alan tokmaklar ise sıradan bir aksesuar olmaktan çok daha fazlası; onlar, adeta birer sessiz tanık olarak ziyaretçilerin kim olduğunu, sadece çıkardıkları sesten anlama imkânı sunan gizemli rehberlerdir.

CİNSE GÖRE YAPILAN FİGÜRLER

Diyarbakır’ın sessiz sokaklarında bir zamanlar yankılanan bu tokmak sesleri, her biri farklı bir cinsiyet ve yaş grubu için özel olarak tasarlanırdı.

Erkekler için güçlü bir aslan başı, kadınlar için zarif bir el figürü, çocuklar içinse bebek başı şeklinde yapılan tokmaklar, bir dönemin toplumsal yapısını ve estetik zevkini yansıtır. 

SESLE KİMİN GELDİĞİ ANLAŞILIRDI

Misafir kapıyı çaldığında, ev sahibi daha kapıya varmadan, gelenin kim olduğunu tahmin edebilirdi. 

Aslan başının gür sesi, zarif el figürünün ince tınısı ya da çocukların cıvıltısını andıran bebek başı tokmağının hafif çınlamasıyla kapıya kimin geldiği anlaşılırdı.

Bu tokmaklar, yalnızca kapıların değil, Diyarbakır’ın da ruhunu taşır. 

Bir zamanlar Ermeni demirci ustaları gibi maharetli ellerden çıkan bu sanat eserleri, kapıların sessiz tanıkları olarak varlıklarını sürdürürken, zengin kültürel mirası da yaşatmaya devam ediyor. 

Tokmakların yanı sıra, kapıları süsleyen halkalar ve kilitler de bir dönemin estetik anlayışını ve zanaatkârların ustalığını anlatan diğer detaylar arasında yer alır.

Ne yazık ki bugün, bu ince işçiliği ve zarafeti taşıyan kapı tokmakları (şak şako) yerini modern zillere bıraktı. 

Ancak hâlâ Diyarbakır’ın eski sokaklarında gezerken, bu tok seslerin yankılandığı kapılara rastlamak mümkün. 

Diyarbakır’ın asırlık evleri, kapı tokmaklarıyla birlikte kentin geçmişine dair önemli bir iz taşımaya devam ediyor. 

Kapılar, geçmişin sanat ve estetik anlayışını yaşatan sessiz tanıklar olarak, bizlere bir dönemin toplumsal yapısını ve kültürel zenginliğini fısıldamayı sürdürüyor.

KAYNAK: Prof. Kenan Haspolat