Birçok ünlü şairin yetiştiği bu kadim şehir, edebi mirasıyla da dikkat çekiyor. Ahmet Arif, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sezai Karakoç gibi büyük şairlerin dizeleri bu topraklarda yankı bulmuş, şehrin sokakları şiirle dolmuştu. Bugün ise Diyarbakır, “Şiirlerin Efendisi” olarak tanınan Veysel Sari’nin büyülü sesine ev sahipliği yapıyor.
Yusuf Hayaloğlu’nun izinden giden ve onun ses tonunu ve şiirsel derinliğini yansıtan Veysel Sari, Diyarbakır’ın tarihi sokaklarında ve köşe bucaklarında şiirlerini hayranlarıyla buluşturuyor. Şairin şiirleri, sadece kelimelerle değil, dinleyicilerinin ruhlarıyla da etkileşim kuruyor. Her bir kelimesi, dinleyicilerini adeta başka bir dünyaya taşıyor. Veysel Sari’nin şiirlerine hayat veren ses tonu, tıpkı Yusuf Hayaloğlu gibi derin bir tınıya sahip ve bu ses, dinleyicilerini büyülüyor.
Diyarbakır’ın taş duvarları, Veysel Sari’nin şiirlerini okurken her bir kelimeye kulak veriyor gibi hissediyor. Şairin sesinin büyüsüyle, dinleyiciler aşkı, acıyı, toplumsal gerçekleri ve hayatın zorluklarını hissediyorlar. Sari, şiirlerini her köşe başında, her sokakta ve meydanda seslendiriyor. Bu büyülü geceler, sadece şiir severleri değil, Diyarbakır’ın dört bir yanındaki insanları bir araya getiriyor.
Veysel Sari’nin etkinlikleri, şehri bir sanat sığınağına dönüştürüyor ve Diyarbakır’ın kültürel dokusunu daha da derinleştiriyor. Bu şiir geceleri, şehrin her köşesinde yankı buluyor ve Diyarbakır’ı şimdi daha canlı ve anlamlı bir şekilde şiirle harmanlanmış bir hale getiriyor.