Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılını kutlamak için dudukla İstiklal Marşı çalan Bayburt Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Başkanı Dr. Zafer Eren, sosyal medyada ilgi odağı oldu. Eren’in paylaştığı video kısa sürede viral oldu ve binlerce beğeni ve yorum aldı.
Eren'in videosu sosyal medya da kısa sürede viral oldu.
DUDUK NEDİR?
Duduk, Türk kültürünün bir simgesi olan ve Azerbaycan’da çok tutulan bir müzik aletidir. Halk müziklerinde önemli bir yere sahip olan duduk veya diğer adıyla balaban, kamıştan yapılmış bir çalgıdır. Üflemeli (nefesli) çalgılar kategorisine girer.
Dudukun kökeni çok eskilere, M.Ö. 2 binli yıllara kadar dayanır. Duduk, Kafkas ve Orta Asya bölgelerinde ortaya çıkmış ve uzun zamandır hayatımızda var olmuştur. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde duduğu anlatır. Ancak duduk kelimesinin geçtiği ilk kaynak Dede Korkut’tur. Duduk kelimesi ‘küçük ses’ anlamına gelir. Bala küçük, ban ise ses demektir. Duduk enstrümanının adı bu iki Türkçe sözcüğün birleşmesiyle oluşmuştur.
Duduk, Orta Asya ve Kafkasya’dan dünyanın farklı yerlerine yayılmış ve buralarda da sevilerek duduk sanatı yapılmıştır. Duduk yayılırken farklı isimlerle de tanınmış ve bazı değişikliklere uğramıştır.
DUDUK ENSTRÜMANININ TEKNİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Dudukun ses aralığı yaklaşık olarak 1,5 oktavdır. Duduk çalacak kişi, çalacağı sese göre uygun olan gövdeyi ve bu gövdeye uyumlu kamışı seçer. Kamışın boyu, genişliği ve ölçüleri, çıkacak sesin kalitesini etkiler. Ayrıca, her gövdeye her kamışın uymayabileceği de unutulmamalıdır.
Kamış duduk için önemli bir parça olsa da, asıl önemli olan dudukun gövdesidir. Gövde ve kamış arasında tam bir uyum sağlanmalıdır. Bu nedenle kamış ve gövde aynı ölçülerde olacak şekilde seçilmeli ve sanat daha sonra icra edilmelidir.
Duduk çalınırken, grup içinde solo, dem veya bas duduk olarak kullanılabilir. Duduk hem tek başına hem de grup ya da orkestra içinde diğer çalgılara eşlik edebilen bir enstrümandır.
Duduk icrasında en önemli nokta nefes kontrolüdür. Duduk çalarken dudak hareketlerinin ayarlanmasıyla beraber nefesin iyi kullanılması ve duduk ile bütünleşilmesi gerekir. Duduk, derin bir kültürün ürünüdür ve enstrümanın ruhu tam olarak kavranmadan iyi bir şekilde çalınamaz. Bu yüzden duduk sanatçılarının çalgıları ile bağ kurmaları ve duduğu hissetmeleri gerekir.