DİYARBAKIR

EMO Diyarbakır Şubesi: DEDAŞ uygulamasında toplu cezalandırma var

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şubesi, Silvan'a bağlı Malabadi Mahallesi’nde son süreçte yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin yaptığı açıklamada, “DEDAŞ uygulamasında toplu bir cezalandırma durumunun da söz konusu olduğu görülmektedir” denildi.

Abone Ol

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şubesi, Silvan'a bağlı Malabadi Mahallesi’nde son süreçte yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamayı Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Ufuk Bulut okudu.

EMO Diyarbakır Şube açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) Diyarbakır İl Müdürlüğü tarafından 14.11.2024 tarihinde Diyarbakır ili Silvan ilçesi Malabade Mahallesinde yaşayan yurttaşların elektrik enerjilerinin kesildiği bilgisini Yerel basına yansıyan haberlerden öğrendik. Bunun üzerine Mahalle sakinlerine ulaşarak durumu sorduk. Mahalle sakinleri 14 günden beri enerjilerinin kesik olduğunu, ilgili tüm yetkili kurumlara (DEDAŞ, EPDK, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Valilik, Kaymakamlık ve CİMER’e) dilekçe verdiklerini, kimsenin konuyla ilgili çözüm getirmediğini, üstelik elektrik kesintisinin halen devam ettiğini bizlere bildirdiler. Bunun üzerine Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi olarak konuyu Şubemiz “Acil Enerji Sorunları Tespit ve Kriz Yönetimi Komisyonunu” aktardık ve acilen Malabade mahallesine gidilerek konunun yerinde incelemesi kararını aldık. 15.11.2024 tarihi Cuma günü Şube Komisyonumuz ile birlikte anılan mahalleye giderek mahalle sakinleri ile görüştük ve sahada birtakım incelemelerde bulunduk.”

TESPİTLER

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şubesi açıklamasında incelemeler sonucunda elde edilen tespitler ise şöyle sıralandı:

“1.Mahallede direklerin dikilmek istendiği yer ve güzergâhların özel mülkiyete ait olduğu ve kamulaştırma yapılmadan bu alanların DEDAŞ tarafından haksız-hukuksuz bir şekilde kullanılmak istendiği,

2.Ana cadde ve kaldırımlarda belediye veya karayollarından herhangi bir izin alınmadan çalışma yapıldığı ve bu çalışmaların Silvan belediyesi tarafından tutanak tutularak durdurulduğu,

3.Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) Diyarbakır İl Müdürlüğü tarafından 30.09.2024.tarihinde Silvan Kaymakamlığı’na verilen dilekçe ile Diyarbakır ili Silvan ilçesi Malabade mahallesinde mevcut dağıtım sistemine can ve mal güvenliği olmadığı gerekçesi ile enerji verilemeyeceği dolaysıyla yenileme amaçlı planlı bir kesinti yapılacağı bildirilmiştir. Fakat sorunun iddia edildiği gibi elektrikten kaynaklı can ve mal güvenliğinin sağlanması amaçlı olmadığı, içine sayaç takılmış direk üstü panoların mevcut direklere yerleştirildiği ve eski sistemin daha da tehlikeli bir biçimde sürdürüldüğü görülmüştür. Böylece can ve mal güvenliğinin kesinti gerekçesi/bahanesi olarak sunulduğu ve gerçekten yapılmak istenenin sistemi yenilemekten ziyade sayaçların direğin tepesine konulması olduğu anlaşılmıştır.

4.Pano kapaklarının DEDAŞ tarafından kırıldığı, içerisindeki koruyucu elemanların ( şartel ve sigortaların) söküldüğü, pano kapaklarının açık bırakıldığı ve enerjili olması nedeniyle de panoların bu haliyle can ve mal güvenliğini tehdit ettiği görülmüştür.

5.Köyde bulunan Silvan Malabade Çatakköprü İlköğretim/Ortaokulunda 4 gün boyunca elektrik kesintisi yapılması nedeniyle eğitim hizmetleri verilememiştir.  Gelen tepkiler üzerine bahse konu okula 4. günün sonunda enerji verilmiştir. Yanısıra okulu besleyen panoda gerekli koruma elemanları kullanılmadan ve trafodan direk hat çekilerek enerjinin verildiği, mevcut güzergahlarda meskenlerin enerji kablolarının koparılarak yere atıldığı, enerji almalarının engellendiği, Cami ve bir çok meskenin ise enerjisiz olduğu görülmüştür.

6.Mahallede engelli ve hasta bireylere sunulan jeneratörler için yakıt temin edilmediği ilgili mahalle sakinleri tarafından bildirilmiştir.

7.DEDAŞın enerji verdiği güzergahlar için kullandığı atlamaların (jamper) tekniğine uygun olmadığı, can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı tespit edilmiştir.

8.Pano- direk arasını besleyen enerji kablolarının DEDAŞ tarafından sökülüp götürülmüş olması nedeniyle buradan enerji alan bütün meskenlerin enerjisiz bırakılmış olduğu tespit edilmiştir.

Olayın basına yansıması ile birlikte yaşanan tepkiler sonrasında DEDAŞ bir açıklama yaparak, elektrik sayaçlarına “erişim sağlayamadıklarını” gerekçe göstererek elektrik kesintileri nedeninin “mahalle sakinleri” olduğunu dile getirmiştir.”

“DEDAŞ uygulamasında toplu bir cezalandırma durumunun da söz konusu olduğu görülmekte”

DEDAŞ’ın Sayaç yeri değişikliği uygulamasının değerlendirildiği açıklama şöyle devam etti:  

“1.Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik Piyasasında Kullanılacak Sayaçlar Hakkındaki Tebliğ, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gibi bu alanda çıkan yönetmelik ve tebliğlere aykırı olduğu. Elektrik İç tesisleri yönetmeliğinin 18. Maddesine göre “(Değişik fıkra: RG 25/10/1996- 22798)   Sayaç, kofre ve besleme hattı koruma elemanlarının türü, büyüklüğü nereye konulacağı, besleme hattının yapıya nereden gireceği proje onayı sırasında işletmece belirlenerek projeye işlenir” denilmesine rağmen, DEDAŞ uygulamasında sayaçlar direk üzerine ve/veya yanına alınmakta ve proje onayı sırasında sayaç yeri projelere işlenmemektedir. Proje onayı ile sonrasında yapılan abone sözleşmesinde ise DEDAŞ uygulamasına ilişkin bu konuda bir ibare de yer almamaktadır. Ayrıca yönetmelik maddesinin devamında, elektrik iç tesislerinde kullanılacak sayaçların yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olması gerektiği de açıkça yer almaktadır.

2.Uygulama ile abone sahibi yurttaşların sayaçlarına erişimi engellenmekte, tüketim miktarlarının DEDAŞ tarafından okunması sırasında izlenmesine ise olanak bırakmamaktadır. Hatalı ve yanlış okumaların yaşanma ihtimaline karşın yurttaşların tüketim değerlerini gözlemleyememeleri dolayısıyla mağduriyet yaşamaları söz konusu olmaktadır. Her ne kadar uzaktan okuma yapıldığı ve tüketiciye şifre verilerek okunmuş değerlerin görüleceği söylense de bunun gerçekleşmesi ve zamanında itirazların yapılmasının önüne geçilmektedir. Hatalı ve/veya yanlış okumalara karşın itirazların DEDAŞ tarafından dikkate alınmadığı ve mevzuatların işletilmediği de bilinmektedir.

3.Teknik ve teknik olmayan kayıp oranı %30'un üzerinde olan il ve ilçelerde, ilgili dağıtım şirketi tarafından kayıp-kaçak ile mücadele dâhilinde elektrik sayaçlarının tesisi için bir yer belirlenmesi esasına dayandırılarak hayata geçirilen uygulama ile il, ilçe veya mahallerde yaşayan tüm yurttaşların kaçak elektrik kullandığı varsayılmakta ve cezalandırıldıkları görülmektedir. Hukuk siteminde “Cezaların Şahsiliği” dikkate alınarak kararlar verilmektedir. DEDAŞ uygulamasında toplu bir cezalandırma durumunun da söz konusu olduğu görülmektedir. Kaçak elektrik kullanmayan yurttaşların sayaçlarının mevzuatların aksine bulunduğu yerden başka bir yere konulması bir tür cezalandırma biçimi olmakla birlikte cezaların şahsiliği hükmüne dolayısıyla hukuka da uygun düşmemektedir.

4.Kayıp ve kaçak oranının yıl gerçekleşmeleri ve gerçekleşme yöntemleri, takip eden yıllarda bu oranların nasıl değişeceği ile uygulamanın bu kapsamda devam edip etmeyeceğine ilişkin bilgiler bulunmamakla birlikte kamuoyu ile de paylaşılmamaktadır. Kayıp kaçak oranının %30’un altına inmesi durumunda sayaç yeri değişikliği uygulamasının devam edip etmeyeceği ise bilinememektedir.

5.DEDAŞ’ın yetki sınırları içerisinde sıklıkla Elektrik kesintileri yaşanmakta ve yurttaşlar en temel hakkı olan enerjiye ulaşım hakkından yoksun bırakılmaktadır. Sözde “Kaçak elektrikle mücadele” kapsamında DEDAŞ tarafından sıklıkla planlı ya da plansız elektrik kesintilerinin yapıldığı görülmektedir. DEDAŞ’ın sayaç yeri değişikliğine ilişkin uygulaması ve elektrik kesintileri yoluna gitmesinin de buna dayandığı düşünülmektedir. Kaçakla mücadele yöntem ve uygulamaları yürürlükteki mevzuatlarda tanımlanmıştır. Mevzuat ve hukuk dışı bu türden uygulamalar (Sayaç yerlerinin değiştirilmesi gibi v.s) DEDAŞ’ın sık sık başvurduğu yöntemler arasında gelmektedir. Enerji kamusal bir hizmet alanıdır. Yetkili dağıtım şirketleri ise bu hizmeti kamu adına sunmaya devam etmektedirler. Dolayısıyla enerjinin mevzuatlar ışığında kaliteli ve kesintisiz sunulması gerekmektedir. Sayaç yerleri değişiminde uzun süreli elektrik kesintilerinin de yapıldığı da bilinmektedir. Uygulama ile DEDAŞ vatandaşı enerjiye erişim hakkından yoksun bırakmaktadır.

6.Sıklıkla yaşanan elektrik kesintileri, tarife değişiklikleri ile özellikle son yıllarda sürekli artan elektrik fiyatları ve ödenmesi mümkün olmayan kabarık faturalar sonucunda yurttaşlarımız mağdur olmaktadır. Ülkemizde yaşanan ağır ekonomik kriz ortamında enerji alanında yaşanan sorunlar ve hukuk dışı bu türden uygulamalar ile mağduriyetlerin katlanarak arttığı da görülmektedir.

7.DEDAŞ’ın mevzuatlara aykırılık teşkil eden, keyfi ve hukuka uygun olmayan uygulamaları sosyal yaşamda derin tahribatlara neden olmaktadır. Yurttaşlar “hırsız” olarak gösterilmekte ve lanse edilmektedir. “Hırsız damgası” insanlarda sosyal olarak tepkiselliğe neden olmaktadır. Dağıtım şirketlerinin yurttaşlarımıza dair bu türden uygulama ve yaklaşımları ülkemizde ve bölgemizde sosyal barışı da zedelemektedir.

Özetlemek gerekirse; bir kamu hizmeti olan enerji dağıtımının, halkı temele alan bir anlayışla ve kamu eli ile yürütülmesi gerekirken, yapılan özelleştirmeler sonucunda Şirketlerin inisiyatifine terk edilmiştir.  Yurttaşların Elektriğe erişimi yolundaki prosedürler ve bürokratik işlemler her geçen gün ağırlaştırılmıştır. Dahası kayıp kaçakla mücadele adı altında; iktidarın, EPDK eliyle, özel şirkete verdiği imtiyazlar sebebiyle bölge halkının sayaçlarının Sokaklara taşınması gibi bir uygulamaya gidilmiştir. Bu uygulama yurttaşların sayaçlarına ulaşımını engellerken, diğer yandan elektrik kesintilerinin yoğunlukla yaşanmasının sebeplerinden de birini oluşturmuştur.

Elektrik iletim ve dağıtım şirketlerinin kamusal bir görevi yerine getirme işlevi vardır. Bu işlevi yerine getirirken elbette can ve mal güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapmalıdır ki bu anlaşılır bir durumdur. Ancak bunu yaparken; ulusal tüm mevzuatlara uygun davranması, hazırlık aşamalarını doğru yürütmesi, gerekli yasal izin süreçleri işletmesi, belge ve kamulaştırma işlemlerini tamamladıktan sonra enerji kesintilerini planlaması ve ilgililere bildirmesi gereklidir. Bunlar yapılmadığından-Malabadi mahallesinde olduğu gibi-sahaya direk müdahalede bulunarak insanların özel tapulu arazilerini kullanmak halkın tepkisini çekmiştir. Bu durumu bahane edip halkı ve güvenlik güçlerini karşı karşıya getirerek, daha önceki yıllarda da birçok kez yaptığı gibi: “bakın halk hizmete karşı çıkıyor, o zaman bunlar kaçak enerji kullanmak için bu tepkiyi yapıyor!” yaygarasını ortaya koymak sadece DEDAŞ’ın hukuk dışı uygulamalarıyla değil oluşturduğu algı ile ilgilidir..

Elektrik Mühendisleri Odası olarak; tüm ulusal mevzuatlara aykırılık teşkil eden ve/veya çelişen, bilime ve mühendislik tekniğine uygun olmayan, hukuka ve insan haklarına aykırı, vatandaşı enerjiye erişim hakkından yoksun bırakarak mağduriyetlerine neden olan ve toplumsal barışı zedeleyen bu türden yanlış uygulamaların derhal sonlandırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca Elektrik dağıtım alanı özel şirketlerden alınarak yeniden kamulaştırılmalı, elektrik enerjisi kamusal hizmet şeklinde, kaliteli ve kesintisiz bir biçimde yurttaşlara sunulmalıdır.

Yurttaşlarımızın enerjiye erişim hakkını engelleyen, kış koşullarında mağduriyetlerine yol açan haksız ve hukuksuz bu türden uygulamaların sonlandırılması için yargı dahil gerekli tüm yasal süreçleri işleteceğimizi ve konunun takipçisi olacağımızı basın ve kamuoyunun bilgisine sunarız…”