Nazmi Kahraman / Özel Haber
Bir zamanlar bıçak bileyicisi ve çarkçılar vardı. Sokak sokak dolaşır, ayak gücüyle çalışan bileme araçlarıyla bıçakları bilerlerdi.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kaybolan meslekler arasında bıçak bileyicileri de nasibini yerini aldı. Eskiden bileme araçlarını sırlarına alarak sokak sokak dolaşan ya da bir sokağın başına, bir mahallenin ortasına gelerek park eden bileyiciler bulunuyordu. Ayak gücüyle çalıştırdıkları bileme aracını hareket ettirdiği çarkla, bıçak ve makas gibi kesici aletleri bileyip keskin hale getirip cilalarlardı.
''Çarkçı geldi, bıçak, makas bilenir'' diye sokak ve mahallelerde yankılanan o sesler artık duyulmuyor. Artık vatandaşlar kendi kesici aletlerini bileme aletleri ile ya kendileri bileyliyor, ya da körelince atıp yenisini alıyor.
Çin malı bıçakların tenekeden yapıldığını belirten bileyiciler ve çarkçılar, "Çin malı bıçakları almayın. Çünkü kullanışsızdırlar. Bilenirse dahi kısa sürede tekrar körelir ve işe yaramaz hale gelir. Onun için mümkün ise Çin malı bıçakları mutfağınızda ve iş yerlerinizde kullanmayın." dediler.
''KALİTELİ BIÇAK 40 YIL KULLANILIYOR''
Günümüzde sokak sokak dolaşan bileyiciler artık kalmadı. Çok az sayıda kalan bıçak bileme ustaları da işyerlerinde bu hizmeti vermeye çalışıyor.
En iyi bıçağın çelikten yapıldığını belirten bıçak ustaları, bıçak bilemenin püf noktalarını şöyle açıkladı:
''En iyi bıçak çelikten yapılan bıçaklardır. Bu bıçaklar, kolay kolay körelmiyor. Keskinliği ile yüksek verim alınabiliyor. Bu tür bıçaklar 40 yıla kadar kullanılabiliyor. Çelikten yapılmış iyi bir bıçak, bilenirken suya daldırılması gerekiyor. Bu da bu işin sırrıdır. Bileme sırasında ısınan bıçağın soğuması için suyla temas ettirilmesi gerekiyor. Bu işlemin ardından bıçak, yağlanmış bileği taşında keskinleştiriliyor.
Kemik parçalama işlerinde kullanılan satır ve baltaları da çark ve bileme taşı ile keskinleştiriyoruz. Bu dönemlerde eskisi gibi iş yok. Vatandaşlar artık eskisi gibi bıçaklarını bilmiyorlar, yenisini almayı tercih ediyorlar. Eskiden sokak sokak dolaşıyorduk. Yani biz vatandaşın ayağına gidiyorduk. Talep çok azalınca, işyerlerimizde bu işi sürdürmeye çalışıyoruz.''
