Kültür&Sanat

Güneydoğu'nun "Yaşayan Müze"si nerede ?

Abone Ol

Mardin Turizm ve Otelciler Derneği (MARTOD) Başkanı Özgür Gürgör, kentin kültürünü ve sanatsal değerlerini tek çatı altında buluşturmak için yaklaşık 4 yıl önce çalışma başlattı.

Kentteki tarihi konakları inceleyen Gürgör, merkez Artuklu ilçesindeki Birinci Cadde'de Mısırlı bir aile tarafından 400 yıl önce yaptırılan ve bir süredir kullanılmayan 2 katlı bir konak tespit etti.

Konak aslına uygun restore edildikten sonra kentin kültürel ve sanatsal değerlerinin yaşatıldığı "Yaşayan Müze" olarak hizmet vermesi için Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat edildi.

Bakanlığın da onayı ile müzeye dönüştürülen tarihi yapıda kente özgü telkari ve bakırcılık sanatı, reyhani gösterisi ve erbane dinletisi yapılmaya başlandı.

Müzei kenti ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerden de büyük ilgi görüyor. Turistler, kentin kültür ve sanatını tanımak için Yaşayan Müze'nin yolunu tutuyor.

MARTOD Başkanı Özgür Gürgör, yaklaşık 10 yıllık hayalini bu müze ile gerçeğe dönüştürdüğünü belirtti.

Yaşayan Müze ile Mardin'in tanıtımına katkı sunmayı amaçladığını ifade eden Gürgör, "Yaklaşık 400 yıl önce yapılan bu konakta 4 aile kalıyordu zamanında. Sonra bir ara boş kaldı. Burayı restore edip Yaşayan Müze'ye çevirdik. Bakanlık tarafından da uygun görüldü. Alt katında sanat üst katında da kültür odaları bulunuyor. Yaklaşık 7 odamız aktif halde." dedi.

Gürgör, gelen misafirlere bu odalarda unutulmaya yüz tutan el sanatlarıyla ilgili sanat tarihçileri ve zanaatkarlar aracılığıyla canlı performans sergilendiğini belirterek, kentin kültürünün gelecek nesillere de aktarılmasını arzu ettiklerini söyledi.

Mardin'e bu dönemde butik turlar düzenlendiğini, kente gelen misafirlerin de müzeyi görmeden kentten ayrılmadığını anlatan Gürgör, "Gelen misafirlerimiz çok mutlu bir şekilde ayrılıyorlar. Farklı bir müze olduğunu söylüyorlar. İlgi de gayet iyi. Ayda yaklaşık 25 bine yakın misafir ağırlıyoruz. 1 yılı devirdik, 300 bine yakın bir giriş çıkış oldu. İlerleyen zamanda yılda 1 milyona yakın misafir ağırlamayı hedefliyoruz. Çok ciddi ilgi alıyoruz çünkü birebir performans sergiliyoruz. Mardin'in hem sanatını hem kültürünü tek çatı altında sergilemekten mutluyuz." diye konuştu.

Kentte farklı etnik yapıların bir arada yaşadığına değinen Gürgör, müzenin de bu zenginliği yansıttığını aktardı.

Gürgör, şunları kaydetti:

"Alt kattaki odalarımızda ustalarımızdan biri Süryani, biri Arap, biri Kürt. Ustalarımız da ayrı kültürlerden. Kardeşçe sanatımızı ve Mardin'imizin kültürünü misafirlere sergiliyorlar. Mardin'in farklı medeniyetleri var, bir mozaik gibi. Buraya gelen misafirlerimiz bunu hissediyor. Ustalarımızın farklı din ve ırktan olması daha bir renk veriyor bize."

Tarihi kentin kültür ve sanatının çok geniş bir yelpazeye sahip olduğuna işaret eden Gürgör, canlı performansları ilerleyen yıllarda daha da artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Süryani telkari ustası Metin Bayruğ, kentte altın ve gümüş üzerine 45 yıldır telkari sanatını icra ettiğini belirterek, şimdi bu sanatı müzede sürdürdüğünü belirtti.

Ziyaretçilere bu sanatın tarihiyle ilgili bilgi verdiğini, bu sanatın nasıl yapıldığını uygulamalı olarak gösterdiğini dile getiren Bayruğ, "Telkari zor ve sabır isteyen 3 bin yıllık bir sanat. Müzede yaşatmaya devam ediyoruz." dedi.

Babasından öğrendiği bakırcılık sanatını 55 yıldır sürdüren 67 yaşındaki Cihat Özcan da unutulmaya yüz tutan sanatı müzede yaşatmaya çalıştıklarını ifade etti.

Diyarbakır'dan kenti ve müzeyi gezmeye gelen Yağmur Polat, müzenin kente ayrı bir hava kattığını belirterek, "Gayet güzel bir yer. Kültürü burada yaşatıyorlar. Bence burayı herkesin görmesi lazım. Mardin'in bir eksikliğini giderdi bence." diye konuştu.