Bilim insanları, Sahra Çölü'nün derinliklerinde keşfedilen 7.000 yıllık iki kadının DNA'sını analiz edince, insan soy ağacının şimdiye kadar bilinmeyen bir dalını ortaya çıkardı. Bu kadim insanların, modern insanlarda sadece silik genetik izleri bulunan, adeta bir ''hayalet nüfus'' olarak nitelendirilen bir topluluğa ait olduğu kaydedildi.
''SAHRA DAHA ÖNCE YEŞİL SAVANAYDI''
Bilim insanları, günümüzde çorak bir çöl olan Sahra'nın, 7.000 yıl önce yemyeşil bir savana olduğunu ifade ederek, ''göllerle kaplı bu cennet bahçesi, kadim atalarımız için mükemmel bir yaşam alanı sunuyordu. Ancak bu yeşil cennet, insanlığın kayıp bir kolunun sırlarını da saklıyordu'' dedi.
Takarkori kaya sığınağında bulunan mumyaların DNA'sının incelendiğini ve bu insanların yaklaşık 50.000 yıl önce Sahra Altı Afrikalıların atalarından ayrıldığının ortaya çıktığını ifade eden bilim insanları, on binlerce yıl boyunca diğer insan gruplarından izole kalan bu topluluğun, 7.000 yıl önce bile adeta ''yaşayan fosiller'' gibi olduklarını söyledi.
GÖÇ YOLLARI GENETİK KARIŞIM
Bilim insanları, Sahra'nın, ''Yeşil Sahra'' döneminde bile insanlar için bir göç koridoru olmadığının ortaya çıktığını, ayrıca, bu topluluğun Neandertallerle sınırlı bir genetik karışım yaşadığını anlatarak, ancak modern insanlara kıyasla çok daha az Neandertal DNA'sı taşıdıklarını bildirdi.