Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2 Ağustos'ta sanal medya platformu Instagram’a  eirişim engeli getirdi. Türkiye’de 57 milyondan fazla kullanıcısı olduğu tahmin edilen platforma getirilen yasağın gerekçesi, "katalog suçlar yasağına uymama" olarak gösterildi. 

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), 5 Ağustos’ta erişim engeli kararını yargıya taşıdı. MLSA, Ankara 18’inci İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, engelin “ifade, basın, bilgiye erişim ve haberleşme özgürlüklerinin ihlali” olduğunu vurgulandı .

BTK’nin işleminin durdurulmasını ve iptalini talep eden MLSA, BTK’nin kararında kamu yararının bulunmadığını belirterek, 57 milyondan fazla kullanıcının haklarının ihlal edildiğini, günlük 2 milyar lira ticaretinin sekteye uğradığı ve sadece Katma Değer Vergisi (KDV) kaybının 400 milyon lira olduğu kaydedildi.

Ankara 18’inci İdare Mahkemesi, BTK’ye karşı açılan diğer davalar ile MLSA’nın açtığı dava arasında konu bakımından bağlantı olduğunu belirterek, dosyaları birleştirmek üzere Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Bölge İdare Mahkemesi, MLSA’nın açtığı davanın da arasında bulunduğu yedi davayı birleştirdikten sonra davayı yetkili mahkemeye gönderecek. Ardından yetkili mahkeme, yürütmeyi durdurma talebi hakkında da karar verecek.

‘Hukuki neden bilinmiyor’

Başvuruya dair konuşan MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, Instagram’ın bir haftadır erişime engellendiğini ve halen engellenme nedeninin hukuki olarak öğrenilemediğini ifade etti. Ok, “Bununla ilgili ne BTK’den ne Ulaştırma Bakanlığı’ndan ne de İletişim Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama gelmedi. Biz bilmediğimiz bir erişim engeline dava açtık. Hukuken hala Instagram’ın hangi suçları işlediği için engellendiğini bilmiyoruz. Ancak iktidara yakın gazetecilerin yaptıkları görüşmelerden elde edilen bilgilere göre Filistin meselesinden ortaya çıktığı iddia edildi. Hamas liderinin İran’da suikasta uğraması sonucu bununla ilgili başsağlığı mesajları yayımlandı ve bu paylaşımların Instagram tarafından kaldırıldığı ve iktidarın da bu erişim kararını aldırdığı ifade edildi” diye belirtti.

MLSA yargıya taşıdı

Erişim engelinin yargı denetimi olmadan ve tek kişinin hiçbir hukuki gerekçe ortaya koymadan orantısız bir şekilde yapıldığını dile getiren Ok, Ankara 18’inci İdare Mahkemesi’ne başvurduklarını hatırlattı.  Ok, “Bu durumun hem Anayasa’ya hem ülkenin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ifade ettik ve yürütmeyi durdurma talebi talep ettik. Burada öncelikli mesele bu erişim engellenmesi kararının hukuki bir gerekçesinin olmaması. İkinci mesele bunun mahkeme kararlarına ihtiyaç duymaksızın, bu engele tek bir kişinin karar vermesidir. Ayrıca Türkiye’de en çok kullanılan mecralardan biridir Instagram. Bu kullanıcıların ifade özgürlüğü, bilgi edinme, haber edinme hakkı engellenmiş oldu. Bir de Instagram bir ekonomik mecra, milyonlarca kişi bu sayede hayatını sürdürüyor. Kurumlar, mağazalar erişim engeli yüzünde müşterilerine ulaşamıyor. Yine Instagram engellenmesi temel haklarımızı ihlal etti hem de ekonomik haklarımızı ihlal etti. Bu açıdan aciliyet vehmettiği için de mahkemeye yürütmeyi durdurma talepli davamızı açtık” şeklinde konuştu.

İktidar Meta’dan ne istiyor?

Türkiye’de yıllardır devam eden bir sansür mekanizmasının olduğunu ve Instagram’ın engellenmesinin de bunun bir parçası olduğunu vurgulayan Ok, Youtube, twitter, wikipedia, uluslararası şirketlerin aplikasyonlarının geçmişte erişme engellendiğini söyledi. Instagram'a erişim engellenmesinin getirilmesine dair Filistin meselesinin bir “bahane” olduğunu söyleyen Ok, iktidarın kendi kırmızı çizgilerini Meta şirketine dayattığını dile getirdi.

Ok, şöyle devam etti: “Örneğin ‘terör’ tanımı.  Batıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de katkıda bulunduğu, uluslararası kurumların üzerine uzlaştığı bir ‘terör’ tanımı var. Ama Türkiye’nin tanımı farklı. Türkiye’de iktidara muhalif her söz her eylem ‘terör’ suçlamasıyla karşı karşıya kalabiliyor. Türkiye kendi ‘terör’ tanımının Meta tarafından da baz alınmasını ve ona göre kendi ‘terör’ tanımındaki paylaşımların engellenmesini istiyor. Ancak Türkiye’nin ‘terör’ suçlamasıyla ceza verdiği çoğu kişiye AİHM tarafından ‘ihlal’ ya da beraat kararı veriliyor. Bu yüzden Türkiye’nin ‘terör’ tanımı evrensel hukuk standartlarına uyumlu değil. Meta da evrensel hukuku baz aldığı için aralarında bir uyuşmazlık ortaya çıkıyor. Filistin’de öte Türkiye’nin Kürtlerle, LGBTİ’lerle, kadınla ilgili konularda talepleri olduğunu kulislerde duyduk. İktidar, özetle kırmızı çizgilerini Meta üzerinden erişime engellenmesini istiyor.”

‘Muhalefetin ses çıkarması gerekiyor’

Instagram erişime engeline yüksek bir ses çıkarılması gerektiğinin altını çizen Ok, ancak muhalefet partilerinin bu konuda yeterli tepkiyi ortaya koyamadığını vurguladı.  Yeterince ses çıkarılmadığı takdirde farklı sanal medya mecralarının da kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını sözlerine ekleyen Ok, “CHP’nin, DEM Parti’nin dava açması lazım. Bunu sadece sivil toplum örgütlerine ve birkaç gazetecinin sırtına yüklememek lazım. Biz muhalefetin daha çok ses çıkarması taraftarıyız. Çünkü muhalefet de oy verenlerine sosyal medyadan ulaşıyor. Onları da ilgilendiren bir durum var ortada. Eğer güçlü bir ses çıkmaz ise ben eminim ki iktidar ileride rahatsız olduğunda diğer sosyal medya mecralarını da erişime kapatacaktır” ifadelerini kullandı.