Prof. Kimiro Meguro, depremin ardından Kahramanmaraş ve Hatay'da incelemede bulunduklarını, şimdi ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri ile görüşme yaptıklarını söyled.
-''Türkiye, mühendisler açısından açık bir laboratuvar haline geldi''
Türkiye'deki yapıların çoğunun ruhsatsız olduğunu, bunun yönetmeliklerden ziyade kontrol eksikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Meguro, şöyle konuştu:
''Bir orantısızlık var, mesela yapı ruhsatı başvurularıyla bu ruhsatı verecek eleman sayısı arasında. Birçok başvuru geliyor, ancak bunu karşılayacak eleman sayısı yetersiz kalıyor. Örneğin senede 800 başvuru geliyor, mesela buna karşılık 3 ekip çalışıyor, çok büyük yük var üzerlerinde. Nu durumda çalışan sayısını artırmak birincil çözüm olabilir. İkinci bir öneri teşviğe dayalı promosyon sistemi. Büyük yıkımlara neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye, mühendisler açısından açık bir laboratuvar haline geldi.''
Türkiye'deki deprem mühendisliği teknolojisi yönetmelik ve mevzuatın yeterli olduğunu düşünen Meguro, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile görüşme yaptıklarını anımsattı.
- Riskli bölgeye toplamak hata
Meguro, çalışmanın deprem sonrasında Kahramanmaraş'a yaptıkları ziyaretle başladığını, ikinci ayağın da bakanlık ile yapılan görüşme olduğunu aktararak,şunları kaydetti:
'"Bir gün Marmara'da büyük bir deprem olduğu zaman toplam hasar Gayrisafi Milli Hasılanızın yüzde 30'u olacak, Bu da sizi “Ulusal Kritik Afet” durumuna düşürür. Aynı durum Tokyo için de geçerli. Biz de Tokyo'da bu tip bir afet bekliyoruz. Yapıları güçlendirmiş olsak bile o kalabalık nüfus ve mülkler orada aynı şekilde bulunduğu sürece yine her türlü afet nedenli büyük kayıplara açığız. Sadece nüfus değil, sosyo ekonomik hareketliliği sağlayan unsurları da bir araya getirerek riskli bölgeye toplamak hata.''
(Milliyet)