Narin Güran davasında, kızı Narin’i, “öldürmekten iştirak” suçundan yargılanan anne Yüksel Güran, ilk kez çıktığı duruşmada neler söyledi?
Diyarbakır’da, katledilen Narin Güran davasının ilk duruşması devam ediyor. Duruşmada Nevzat Bahtiyar ve ağabey Enes Güran’dan sonra anne Yüksel Güran’ın sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı, duruşma salonundaki 18 yaş altı küçük çocukların salondan çıkarılmasını istedikten sonra anne Yüksel Güran’ın ifadesine geçildi.
Narin’in katledildiği gün yaşananları anlatan anneye hem mahkeme başkanı hem de avukatlar sorular yöneltti. Daha önce verdiği ifade ve televizyonlara yaptığı konuşmalara benzer açıklamalar yapan anne ve mahkeme başkanı arasındaki diyalogları şöyle:
“SON SOFRAMIZI BİZE ZEHİR ETTİLER”
Anne Yüksel Güran, “Olay sabahı saat 05.00’ te kalktım, bahçede bamiye topladım. İki çocuğum gurbetten geldi. Çok sevinçliydim. Sofra kurdum. Son soframızı bize zehir ettiler. Narin ve Eren balkonda oynuyordu. Çok mutluydu. Bana ‘ne zaman elbise alacaksın, gelinlik alacaksın’ diyordu. Allah hakkımızı bırakmasın. Evden dışarı çıktığımda telefonum evdeydi. Geldim Narin’le biraz oynadım. Narin bana ‘anne bize patates kızart’ dedi. Saat 13.00’te sofra üzerindeydik. Narin’in gözü saatte gitti. ‘Anne Kuran kursuna geç kaldım’ dedi. Sıcak gitme dedim. Ama ikna edemedim. O beni ikna etti. Narin o odadan çıktıktan sonra iki gözüm kör olsun ben bir daha Narin’i görmedim. Daha sonra yattım. Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Dinamoyu çalıştırırken, Salim’i Hüseyin Güran’ın kapısında gördüm.”
Mahkeme Başkanı: Nevzat’ı hiç gördünüz mü ?
Yüksel Güran: Hayır görmedim.
Mahkeme Başkanı: Enes esrar mı, sigara mı içiyordu?
Yüksel Güran: Hayır normal sigara içiyordu.
Yüksel Güran: Muhammed’e Narin’i çağır dedim. Muhammed Narin yok dedi. Narin’ın kaybolduğu aklımın ucundan geçmiyordu. Ben Narin’in orada olduğunu biliyordum. Kardeşlerimi aradım. Narin gelmedi dediler. En son halasına gittim. Oraya sordum. Yok dediler. Nevzat karısı Gazal da benle aramaya geldi. Beni teselli etmeye çalışıyordu. Bütün köy Narin’i arıyordu.
Mahkeme Başkanı: Yani Narin’i sen öldürmedin.
Yüksel Güran: Ben nasıl kızımı öldüreyim?
Mahkeme Başkanı : Salim mi kızınızı öldürdü?
Yüksel Güran: Kim öldürdü bilmiyorum. Salim öldürmüşse, kim öldürmüşse Allaha havale ediyorum.
Mahkeme Başkanı: Enes’i neden korudun jandarma arkadaşların böyle bir kanaati oluşmuş ?
Yüksek Güran : Kadın komutan bana Ankara’da bir mafya var. Dosyanız ellerindeymiş. Sizin çocuklarınızın, Enes’in fotoğrafları var dedi. Enes’i öldürüp evin önüne atacaklarını söylediklerini aktardı. Ben de bunun üzerine Enes’i nasıl korurum cümlesini kullandım.
“ENES’İN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ BİLSEM KENDİ ELLERİMLE TESLİM EDERDİM”
Mahkeme Başkanı: Enes mi Narin’i öldürdü? Narin’in Enes tarafından öldürüldüğünü bilsen kendi elinle teslim eder misin ?
Yüksel Güran: Yemin ederim kendi elimle teslim ederdim.
Mahkeme Başkanı: Salim Güran evinize geldi mi ?
Yüksel Güran: Salim kesinlikle eve gelmedi. Yemin ederim ne Salim ne Nevzat evimize gelmemiştir.
Mahkeme Başkanı: Salimle bir ilişkin var mı?
Yüksel Güran: Salim’le hiçbir ilişkimiz, alakamız yoktur. Yemin ederim.
Mahkeme Başkanı : Salim Güran ailenin reisi midir?
Yüksel Güran : Herkesin evinin reisidir. Salim kendi evinin, Arif kendi ailesinin reisidir.
Mahkeme Başkanı: Nevzat size ve Salim’e iftira mı atıyor?
Yüksel Güran: Kesinlikle. Namusumuza dil uzatıyor. Ben Narin’in katilini istiyorum, namusuma leke sürdüler. Narin’ime gelinlik giydiremedim, kefen giydirdiler. 22 yıllık evliyim daha kocam bana bir tokat vurmamış. Beni öldürün ama namusuma leke sürmeyin. Nevzat’ı göstererek hele bakın bu insan mıdır ? İftira atıyor.”