Diyarbakır’daki Sağlık Meslek Örgütleri, SES AMED ŞUBESİ, DİYARBAKIR TABİP ODASI, HEKİM SEN, HEKİM BİRLİĞİ, AHEF ve BİRLİK DAYANIŞMA SENDİKASI ortak bir açıklama ile Aile Sağlığı Merkezlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Ortak açıklamayı SES Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Mehmet Nur Ulus okudu.
Sağlık Meslek Örgütlerinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Birinci basamak sağlık hizmetlerine yönelik yeni getirilen Eziyet yönetmeliği ve mevcut sağlık politikalarının getirdiği sorunların sorumlusu bizler değiliz.
Taleplerimizi defalarca dile getirmemize, üç gün iş bırakmamıza rağmen sağlık otoritelerinin bizleri görmezden geldiği, çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemediği açık bir şekilde ortaya konmuştur.
Sağlık emekçilerinin haklarını yok sayan, birinci basamak sağlık hizmetlerini performans ve teşvik odaklı sistemlerle işlevsizleştiren ve halkın sağlığa erişimini zorlaştıran bu politikalar karşısında sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri kapsamında halk sağlığı açısından asli görevimiz olarak kabul ettiğimiz kronik hastalık takibini, ağır çalışma koşulları sebebiyle gerçekleştiremiyoruz. Birim başına düşen nüfus 2000 ne indirilmeli, doktor, ebe ve hemşire eksiği tamamlanmalı ve donanım eksiklikleri kamu gücüyle giderilmelidir.
Katsayı ve performans odaklı sistem kaldırılmalı, tüm vatandaşlara eşit sağlık hizmeti sunulmalı ve sağlık çalışanlarının onuruna yakışır tek kalem maaş uygulamasına geçilmelidir.
Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesinden vazgeçilmeli ve koruyucu sağlık hizmetleri öncelenmelidir.
Güvenceli çalışma koşulları sağlanmalı ve sözleşme fesih tehdidinden vazgeçilmelidir.
Kamucu sağlık politikalarına bir an önce dönülmeli aile sağlığı merkezleri kamu gücü ile yapılmalı, halkın hizmetine sunulmalıdır.
Sağlık emekçilerini koruyacak, caydırıcı yaptırımlara sahip etkin bir sağlıkta şiddet yasasının derhal hayata geçirilmelidir.
Aile hekimliğinde randevu uygulamasına geçilmesi için gerekli irade sağlanmalı, muayene ve taramalar için yeterli bilimsel aralıklar bırakılarak yapılacak işin niteliği arttırılmalıdır.
Hastane başvuru sayısıyla övünen sağlık bakanlığı, sağlık sistemini bir şirket olarak değerlendirip, sağlık emekçilerinin bir şirket elemanı gibi değerlendirmeye tabii tutmak ve değerlendirme sonucu ücret ödenmesini reddediyoruz.
Hekim hasta ilişkisini müşteri memnuniyet eksenine çekerek hekimi puanlamaya tabi tutmak hem şiddeti arttıracak hem mesleki bağımsızlığı yok edecektir.
Asıl puanlanması gereken yeni doğan cinayetlerine sessiz kalan, özel hastanelerin çoğalmasından övünen sağlık bakanlığı olmalıdır.
Sağlık hizmeti sunumunu ekonomik göstergelere ve puanlamalara indirgeyen, sağlığın ticarileşmesinin önünü açan sağlık emekçilerini emeğinin karşılığını almasından mahrum bırakan bu katsayı ve performans sistemidir.
Bizler aile hekimleri olarak halkımızı bir rakam olarak görmüyoruz. Her bireyi insanca yaşama hakkına sahip, eşit sağlık hakkına sahip bireyler olarak görüyor, bir kere daha sağlık formüllere ve katsayılara sığmaz diyoruz.”
Sağlık emekçilerinin talepleri
Açıklamada talepler ise şöyle sıralandı:
“-SAĞLIKTA ŞİDDETİ ÖNLEYECEK YASAL ÇÖZÜM
-ÇALIŞIRKEN ÖZLÜK HAKLARIMIZIN İYİLEŞTİİRİLMESİ
-EMEKLİLİĞE YANSIYAN TEK KALEM HAKEDİŞ
-EVRENSEL HUKUKA UYGUN MEVZUAT
-Sabit gelirlilerden %35 e varan vergi kesintileri yerine en fazla %15'e sabitlenmiş vergi kesintisi
Taleplerimizin karşılanmaması, sorunların çözümüne yönelik hiçbir somut adım atılmaması ve sağlık çalışanlarının emeğinin yok sayılması nedeniyle, önümüzdeki hafta boyunca 5 gün süreyle iş bırakacağımızı yeniden kamuoyuna duyuruyoruz.
Bu grev, yalnızca sağlık emekçilerinin haklarını savunma mücadelesi değil, aynı zamanda toplumun nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetine ulaşabilmesi için bir dayanışma çağrısıdır.”