Türkiye Barolar Birliği ve 81 ilin barosu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu arasındaki resmî yazışmalarla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Yargı mensuplarının yüklendikleri ağır sorumluluk, her türlü şüphenin aydınlatılmasını gerektirir."denildi.
Yayın ve erişim yasağı getirilen olayla ilgili, resmî yazışmalarda dile getirilenlerin soyut ve gerekçesiz söylemler değil, bir Cumhuriyet Başsavcısı tarafından ortaya konan iddialar olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
"Yargının işleyişinde etik ilkelerin gözetildiğinin görülmesi, yurttaşların yargıya güvenini artırarak hukukun üstünlüğünü pekiştirecektir. Çünkü adaletin yalnızca tecelli etmesi yetmez; tecelli ettiğinin görülmesi de gerekir. Bunu sağlamanın yolu, şeffaf ve hesap verebilir bir sistemin inşa edilmesinden geçer. Münferit vakalarda, yargı mensupları hakkında en küçük bir şüphe dahi, bütün bir adalet ve yargı sisteminin sorgulanmasına sebep olacaktır. Zira yargı mensuplarının yüklendikleri ağır sorumluluk, tek bir şüphenin dahi varlığını kaldırmaz. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı tarafından ortaya konan vakalar, hâkimlerin tarafsızlığına şüphe düşürecek niteliktedir. Gelinen aşama itibariyle, yargının tarafsızlık ve bağımsızlık niteliğini koruma görevi, başta Hâkimler ve Savcılar Kurulu olmak üzere idari ve adli makamlara düşmektedir. Beklentimiz, ilgili kişilerin lekelenmeme haklarına da riayet edilmek suretiyle, adalet ve yargı sistemimizin bu tür iddialar karşısında ivedilikle harekete geçeceğinin açık bir şekilde gösterilerek, kamuoyunda yargının zarar görmesinin engellenmesidir."
Açıklamada, Türkiye Barolar Birliği ve Baroların, yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının korunması için kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, sonuna kadar sürecin takipçisi olacağı vurgulandı.