DİYARBAKIR

TMD: Süreç STK’lardan partizanlık değil, artinzanlık bekliyor

Diyarbakır’da Toplumsal Mutabakat Derneği, Bahçeli’nin başlattığı yeni süreç üzerine yaptığı açıklamada, “Devlet ve iktidarın muhatabı salt partiler ve bireyler değil, biz yaşamın demokratik haklar yelpazesini savunan sivil kitle kuruluşlarıyız” denildi.

Abone Ol

Devlet Bahçeli’nin yeni süreç ile ilgili açıklamasına Diyarbakır’da Toplumsal Mutabakat Derneği (TMD) Genel Merkezinden bir açıklama geldi. 

Açıklamayı Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek yaptı. Şimşek, açıklamasında siyasi partilerden önce STK’lara bazı önerilerde bulundu.

“SÜREÇ STK’LARDAN PARTİZANLIK DEĞİL, ARTİNZANLIK BEKLİYOR”

TMD açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Sayın Devlet Bahçeli’nin başta kendini ve tüm siyasetçileri klasik milliyetçilikten modern milliyetçiliğe çağıran şok açıklaması, ülkemizin ihtiyacı olan toplumsal mutabakatı sağlamaya ve yeniden yapılanmaya yönelik bir adım olarak öngörüyoruz. Bu açıklamanın dibinin doldurularak ülkeyi toplumsal barış sofrasına çağırmaya dönüştürmemiz gerekir. Bir birimizi dinleyerek normalleşmeye, toplumsal mutabakata varmaya ihtiyacımız olan bir evrede olmamızı hesaba katarsak, bu çıkışın kıymeti anlaşılır. Şüphesiz, bu sürecin belirleyicileri siyasi partiler ve temsilcilerinin bir kısmı işi sıkı tutacaklar. Hamasetle "doğmamış sıpanın belini kırmaya çalışacaklar."  Ancak devlet ve iktidarın muhatabı salt partiler ve bireyler değil, biz yaşamın demokratik haklar yelpazesini savunan sivil kitle kuruluşlarıyız. Zorunlu siyasi muhataplar ilk adımda oyun bozucu olabilirler. Açıklamaya ve sahiplenmeye muhtaç Sayın Bahçeli çıkışını vatandaşa indirgeyerek anlatmak şarttır. Çünkü asıl muhatap topyekûn Kürd ve Türk halkıdır.  Sunulacak yeniliklerin “de facto” fiili değil, “de jure” yasal özgürlük ve demokratik hakları tane tane izah eden bir programın sunulmasıdır. Halkın anlamadığı, dolayısıyla katılmadığı  gelişmeler doğru olsa da barış ve demokrasiye soluk olamaz ve uzun süre yaşayamaz. Bu sürece katılarak omuz vereceklerin yasal düzenlemelere sıra gelinceye kadar iktidarın ve muhalefetin yerel ve genel reformlar üzerinde konuşmaları, tartışmaları ama hızla anlaşmaları gerekir. Bu pratik davranışlar, toplumsal mutabakatı güçlendirir. Türkiye kamuoyuna da doğru ve güvenli birer adım olur. Örneğin Milli Eğitim Bakanının 14-20 Kasım arası 20.000 ücretli öğretmen ataması yapacak. Kürdçe öğretmenlere yer vermeyen bakanlığa Sayın Devlet Başkanının 500 Kürd öğretmen atama direktifi pozitif bir adım olur kanaatindeyiz.

“YENİ DEMOKRASİ YOLUNDA YENİ BİR ANAYASA”

Biz, Toplumsal Mutabakatçılar olarak sözümüz STK, DKK, Vakıf ve Kanaat İnsanlarınadır. Dostlar, biz demokrasinin ileri gözetleyicileriyiz.  Sorumluluğumuz partizanlıktan değil, artizanlıktan, düşünce esnaflığından, geçtiğini unutmamalıyız. Sivil kuruluşlar olarak, ne kadar bağımsız düşünürsek siyasi partileri o kadar doğru bir platforma taşırız. Daha işin başındayız. Üstümüzde bir yığın demokrasi eksiğiyle, eteklerimizde bir yığın adaletsizlik günahıyla yaşıyoruz. Fakat “bu merdivenleri ağır ağır çıkmamız gerekir.” Bu süreci geliştirecek veya engelleyecek sivil, siyasi resmi görüşlere karşı önerilerimizi, görüşlerimizi ve desteğimizi kamuoyuyla bütünleşerek paylaşmamız gerekir. Zira yeni bir yaşama doğru kenetlenerek yeni demokrasi yolunda yeni bir anayasayı ele almak zamanıdır. İç ve dış politikamızda yenilik ve değişim kendini hızla dayatmaktadır.