Diyarbakır’ın Sur dışına çıkmaya başladığı 1950’li yıllarda, kentin batısında yükselen çok katlı binalar dikkat çekti.
O yıllarda İstanbul’dan getirtilen bir mimar adeta parmakla gösteriliyordu. O kişi, 1936 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olan Harutyan Sarafyan’dan başkası değildi. İstanbul’da mimarlık yaparken Diyarbakır’a davet edilen Sarafyan, 1960’lı yıllara kadar Diyarbakır’da kalır. Sonradan Dilan Sineması olarak kullanılacak Ortadoğu ve Balkanların en büyük opera salonunun yanı sıra, Turistik Otel, Viktorya Apartmanı, Hacı Sinan Bastacı Evi gibi farklı farklı yapılar yapan Sarafyan’ın ünü, kısa sürede bütün bölgeye yayılır. Bitlis, Muş ve Van’da aralarında, okul, hamam ve sinema salonu olan birçok yapı tasarlayan Sarafyan, 1967 yılında camisi olmayan Hakkari’ye yaptığı modern cami projesiyle de tarihe geçti.
O dönem Hürriyet Gazetesi’ne de haber olan Sarafyan’ın cami projesinden para almadığı ortaya çıkar. Gazeteye konuşan Ermeni Mimar Sarafyan, ’Cami, minare, okul, hamam projelerinden ücret almam. İstenirse bu gibi inşaatların kontrolörlüğünü de karşılıksız yaparım. Bu benim için en büyük hayır işidir. Allah bana bu emeğimin karşılığını başka taraftan veriyor. 16 yıldır doğu illerinde bulunuyorum. Mimar oğlum da dahil tüm gençleri doğuya hizmete çağırıyorum.’’ demişti.Babası mimar ve müteahhit Avedis Sarafyan olan Harutyan’ın oğlu Erol Sarafyan da ressam ve heykeltraş.
SANATÇILAR İTALYA VE İSTANBUL’DAN
Diyarbakırlı Gazeteci Mehmet Mercan, bir yazısında Harutyan Sarafyan ile ilgili şöyle der:
“1950’li yıllarda Diyarbakır’da içinde modern bir sinema ve eğlence mekânlarının da bulunduğu bir alışveriş merkezi yaptırmayı düşünen, Yenişehir Sineması’nın işletmecileri Cezair, Cemil ve Nejat Dilan kardeşler, bu iş için İstanbul’dan Ermeni mimar Harutyan Sarafyan’ı getirttiler. Bu vesileyle de Mimar-Mühendis Harutyan Sarafyan Diyarbakır’a yerleşti. Söz konusu iş merkezinin projesini, uzun yıllar kaldığı İtalya’daki opera binalarından esinlenerek çizen ve uygulayan Sarafyan’ın kontrolünde yapıldı. 2300 metrekare alan üzerine inşa edilen binanın çevresinde dükkânlar ve sonradan gece kulüpleri olan geniş mekânlar yer alıyordu. Bu modern yapıdaki binanın büyük bölümünü oluşturan üç katlı Dilan Sineması 1900 koltukluydu ve 70 adet locası bulunuyordu. O yıllarda Balkanların en büyük sineması olarak ün yapmıştı. Diyarbakır’ın ilk gece kulüpleri de yine Dilan Sineması kompleksinin bünyesinde açılmıştır. Orta katında Rico Pavyon adıyla açılan gece kulübünde İtalya’dan gelme sanatçılar program yapıyorlardı. Binanın bodrumunda açılan Dicle Bar’da ise İstanbul’dan getirtilen sanatçılar çalışıyordu. Dilan Sineması’nın mimarlığını yapan, bu yüzden de Diyarbakır’da popüler olan Sarafyan sonraki yıllarda Diyarbakır Belediyesi’nin de mimarlığını yaptı. Diyarbakır’da kaldığı yıllar içinde ayrıca pek çok binanın projelerini hazırlayan Sarafyan, özellikle Yenişehir’de başka önemli ve lüks projelere de imza atmıştır. Yine o yıllarda, Diyarbakır Vilâyet Konağı’nın güney köşesinde Petrolcü Hacı Sinan Bastacı ailesi için yaptığı, salon ve terası havuzlu lüks villa hayli sükse yapmıştı.”