DÜNYA

Yaş grupları ve aile bağları, para akışını belirliyor.

Yapılan yeni bir araştırma, kültürel farklılıkların, finansal davranışları şekillendirdiğini ortaya koydu.

Abone Ol

Yapılan yeni bir araştırma, kültürel farklılıkların, finansal davranışları şekillendirdiğini ortaya koydu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ekonomistleri, Doğu Afrika'da yaşayan insanların para alışverişlerini inceledi ve ilginç bir sonuç elde etti: Aynı coğrafyada yaşayan insanlar, farklı sosyal yapıları nedeniyle paralarını tamamen farklı şekillerde harcıyor.

YAŞ GRUPLARI MI AİLE Mİ?

Araştırmaya göre, bazı toplumlarda insanlar, yaş gruplarına göre daha sıkı bağlar kuruyor. Bu toplumlarda, aynı yaş grubundaki insanlar birbirlerine daha fazla para aktarıyor. Örneğin, bir gruptaki gençler, paralarını genellikle sadece o gruptaki diğer gençlerle paylaşıyor.

Diğer toplumlarda ise aile bağları daha güçlü. Bu toplumlarda ise para, genellikle farklı yaşlardaki aile bireyleri arasında dolaşıyor. Büyükanne ve büyükbabalar, torunlarına para verirken, çocuklar da ailelerine destek oluyor.

PARA, SAĞLIĞI DA ETKİLİYOR!

Araştırmacılar, farklı paylaşım şekillerinin, insanların yaşamları üzerinde de önemli etkileri olduğunun ortaya çıktığını ifade ederek, ''Örneğin, aile bağlarının güçlü olduğu toplumlarda, yaşlılara yapılan ödemeler, çocukların beslenmesine olumlu yönde katkıda bulunuyor. Ancak yaş gruplarının daha önemli olduğu toplumlarda, bu durum geçerli değil'' dedi.

NEDEN ÖNEMLİ ?

Araştırmanın, sadece kültürel farklılıkları anlamak için değil, aynı zamanda sosyal politikaların daha etkili hale getirilmesi için de önemli bilgiler sunduğunu kaydeden ekonomistler, yaşlılara yapılan ödemelerin çocukların beslenmesi üzerindeki etkilerinin, sosyal yardım programlarının nasıl tasarlanması gerektiği konusunda önemli ipuçları verdiğini söyledi.

''Para sadece bir sayı değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin ve sosyal ilişkilerimizin bir yansıması'' diyen araştırma ekibi, paranın nasıl aktığına dair daha derin bir anlayış sağlayarak, hem bireysel yaşamı hem de toplumsal yapıyı daha iyi anlamaya yardımcı olduğunu belirtti.