Diyarbakır Paribu Cineverse (Ceylan Karavil Park) Sinema Salonunda gösterilen ve Siverek’te geçen film, borçlarını ödemek için domates hasadında çalışan ve bir kavga sonrası bu sırada amiri Hemme’yi öldürmek için yola çıkan Eyüp’ün hikayesini işliyor.
Eyüp ve Hemme arasındaki çatışmayı ele alacakmış gibi başlayan ve toplumsal gerçekçi bir üslupla açılan film, gitgide mizah dozunu arttırıyor ve neredeyse absürd bir yere evriliyor.
Yönetmen Murat Fıratoğlu, bir süre önceki röportajında, sinemaya olan ilgisinin 16-17 yaşındayken Yavuz Turgul’un Eşkıya (1996) filmiyle başladığını söyledi.
Film çekmeyi ardından kafasına koyduğunu işaret eden Fıratoğlu, bunun için Diyarbakır Sanat Merkezi’ne gittiğini işaret ederek, şunları kaydetti:
''Orada Melike Abla vardı, onun yanına gittim ve (Melike Abla ben film yapmak istiyorum, sizde ekipman varmış.) dedim. Kadın şaşırdı, dedi ki 'Sen iyi misin?” Uzun metraj film yapacaktım, kafaya koymuştum, onlarda da malzeme olduğunu bir şekilde duymuştum. Sonra dedi ki, 'Bizim sinema kulübümüz var, gitmek ister misin?” Ben de olur dedim. Sinema kulübü 35-40 kişilik ve kapalı bir topluluktu. Benden önce Çetin Baskın vardı, Abdurrahman Öner vardı, Ali Kemal Çınar vardı. Onlar oradaydı zaten. Benim girdiğim dönem Salı ve Perşembe günleri film izliyorduk. Yönetmen sineması… Ben Jim Jarmusch’a denk geldim. O ay Jim Jarmusch filmleri izliyoruz, üzerine konuşuyoruz....''