Ayşegül Yaşar
Yapılan araştırmalarda, insanın burun, göz, kulak ve beyni ile ilgili yapılan araştırmalar oldukça şaşırtıcı.
İnsanın özellikleri araştırıldıkça keşfedildikçe şaşırtıyor. Yapılan araştırmalarda insan burnu, gözü, kulağı ve beyni şaşırtıcı düzeyde ilginç özelliklere sahip.
Yapılan araştırmalarda, insan burnu, algılama yetisinin genişliği bakımından göz ve kulağı geride bırakıyor. Burnun 400 koku alıcısıyla sadece 10 bin kadar farklı kokuyu algılayabildiği yönündeki yaygın kanı araştırmalarla değişti.
Koku alma yetimizin sadece çok küçük bir bölümünü kullandığımızı belirleyen araştırmalarda, insan burnunun 1 trilyon kokuyu algılayabilecek kapasiteye sahip olduğunu belirledi.
Burnun yanı sıra insan gözü de ışık alıcılarıyla 10 milyona yakın rengi görebilecek kapasiteye sahip olurken, kulak da yarıma milyona yakın ses tonunu duyabiliyor.
BEYNİN ŞAŞIRTAN KAPASİTESİ
Araştırmalarda, insan beyninin kapasitesinin 1,000,000,000,000,000 bit, yani bir petabayt. Bir petabayt, 20 milyon tane dört çekmeceli dosya dolabını dolduran metine, 13,3 yıllık HD-TV kaydına, 4,7 milyar kitaba veya 670 milyon web sayfasına eşdeğer demek.
Tahmini 86 milyardan fazla nöronla günde 50.000'den fazla düşünce ile insan beyninin işleyişi gerçekten şaşırtıcı özelliklere sahip. Beyin kelimeyi 50-80 milisaniyede algılıyor. Bilim insanları, insan beyninin kelimeleri algılama süresinin 50-80 milisaniye (1 saniye=1000 milisaniye) olduğunu belirledi.
KOKUYU NASIL ALGILIYORUZ
Kokular, dünyayı algılama ve bir tasavvur etme biçimidir. Mistikliğin, sefahatin veya cezbetmenin mutlak surette gizemli bir kokusu var. Koku alma duyusuyla hissedilen, genelde çok küçük konsantrasyonlarda havada çözülmüş olarak bulunan kimyasal maddelerin her biridir. Kokuya karakteristik niteliğini veren de moleküller arasındaki mikroskobik değişikliklerdir.
Koku, burunda bulunan stimulus bölgesi (uyaranların/reseptörlerin bulunduğu bölge) boyunca bulunan nöronların, mukus tarafından çözünen molekülleri algılayıp beyne iletmesi evresidir.
Beyin koku merkezi duygularımızın, korkularımızın ve hafızamızın sistemi olarak da bilinen limbik sistemle çok yakından ilişki içerisindedir. Bu nedenle hoş kokular ruh halimizi etkiliyor ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Kokular aynı zamanda bilişsel yeteneklerimizi de etkiliyor.
Beyin, kokuyla ilgili bilgileri işlerken, bu bilgilerin hafızada daha uzun süreli bir şekilde saklanmasını sağlar.