Osmanlı'nın Diyarbakır Valilerinden Nasuh Paşa, Sadrazam olmak için 40 bin altın teklif etti.
Osmanlı döneminde Diyarbakır'da 1606-1611 yılları arasında valilik yapan Osmanlı Nasuh Paşa'nın ilginç yaşam hikayesi var.
Diyarbakır Valiliği sırasında Bitlis hakimi olan Şerefhan'ın kızı ile evlenen ve kayınbabası yoluyla önemli bir servet edinen Nasuh Paşa, Diyarbakır'da eyalet sipahi gücü olarak 5000 atlı bir süvari birliği kurdu.
SADRAZAMLIK İÇİN 40 BİN ALTIN TEKLİFİ
Diyarbakır Valisi Nasuh Paşa
Nasuh Paşa, Sultan 1. Ahmed'e mektup yazarak, İran seferine çıkan o dönemin Sadrazamı (Başbakan) Kuyucu Murat Paşa'nın azledilerek yerine kendisinin geçmesi talebinde bulur. Çeşitli akademik araştırmaların yanı sıra Vikipedia Özgür Ansiklopedi'de yer alan bilgilerde, Nasuh Paşa'nın Sadrazam olmak için yaptığı girişimler şöyle anlatılıyor:
''Nasuh Paşa, Kuyucu Murat Paşa'nın azledilip yerine kendisinin 'Sadrazam' görevine getirilmesi durumunda hazineye 40 bin altın verip, ayrıca İran seferine çıkmış olan ordunun tüm levazım iaşesini kendi cebinden temin edeceğini bildirmiştir. Sultan bu mektubu seferde olan Kuyucu Murat Paşa'ya göndermemiştir. O da Nasuh Paşa'yı yanına çağırmış; ona bu mektubu kimin yazdığını sormuştur.
Nasuh Paşa da mektubu kendisinin yazdığını itiraf etmiştir. Kuyucu Murat Paşa Nasuh Paşa'yı idam ettirmek için İstanbul'da bulunan padişahtan izin istemiştir. Fakat I. Ahmet Sadrazamın bu talebini reddetmiştir.
SADRAZAM OLDU, İDAM EDİLDİ
Kuyucu Mustafa Paşa
Kuyucu Murat Paşa 15 Ağustos 1611’de ölünce yerine Nasuh Paşa Sadrazamlığa getirildi. Bir süre sonra Nasuh Paşa'nın kendisine aleyhte tavır gösterenlerin yerine, nitelik ve tecrübelerine bakmadan kendi adamlarını getirmesi de hükûmet ve devlet ricalinin kendine karşı tavırını oldukça negatifleştirmiştir. Diğer taraftan Sultan I. Ahmet'in devlet işlerine karışmasına da endişelenmiş ve ona kafa tutarcasına icraat yapmaya başlayıp onu kendinden soğutmuştur. Bu arada ülkede çıkan bazı olayların haberlerini de sultandan saklamaya başlamıştır.''
Yaşanan kargaşalıkların Sadrazam Nasuh Paşa ile ihtilaflı olan Şeyhülislam Hocazade Mehmed Efendi tarafından 1. Sultan Ahmed'e gerçeği ayrıntıları ile açıklandığı kaydedilen yazıda, şöyle devam ediliyor:
''17 Ekim 1614'te İstanbul gergin bir gün yaşamıştır. I. Ahmet Cuma selamlığına çıkmamış ve saray çevresinde koruma tedbirleri alınmıştır. Tüm kapıkulu askerleri saray duvarları dışında dizilip bir duvar gibi sarayı korumaya almışlardır, Sadrazam ikametgâhı olan Paşakapısı'na Bostancıbaşı Ohrili Hüseyin Ağa ve silahlı 100 kadar bostancı gönderilmiştir. Orada Sadrazam Nasuh Paşa bostancıbaşının eliyle boğulup idam etmiştir.
Sadrazamın malları müsadere edilmiş ve servetinin milyonlarca düka altın olduğu görülmüştür; bu yüksek mal varlığı da, aldığı rüşvetlere atıf edilmiştir.''
Eyüp Kaçar