İRFAN GÖZEN
İpek Yolu'nun önemli duraklarından biri olan Diyarbakır, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin ve medeniyetlerin etkileşimine sahne oldu. Bu kadim şehrin zengin tarihine ışık tutan en önemli unsurlardan biri de hanları ve çarşıları.
DİYARBAKIR'IN 19 HANI
1816’da şehri etraflıca dolaşan İngiliz seyyah J. S. Buckingham, Diyarbakır merkezinde 15 kervansaray (han) olduğunu belirtirken, asrın sonlarına doğru şehri bir diplomat gözüyle irdeleyen V. Cuinet ise 19 han ve büyük kubbeli bir çarşı bulunduğunu kaydetti.
Sadece bir kaçı günümüze kadar uzanan hanlar arasında yer alan Hasan Paşa Hanı, bugün halen ekonomi ve sosyal hayatın merkezlerinden biri.
Seyyahların notlarına göre, o tarihlerde hanın alt avlusunda kurulan mısır pazarı ve çevresindeki ambarlar, şehrin ticari faaliyetlerinin ne kadar canlı olduğunu gösterdiği ifade ediliyor. Hatta hanın içinde 500'e yakın pamuk tezgâhı bulunduğu, Diyarbakır'ın tekstil üretiminde önemli bir merkez olduğu seyyahların gözlemleri arasında yer aldı.
KADİM KENTİN ÇARŞILARI
Diyarbakır'daki çarşılar, şehrin ekonomik dokusunu oluşturan bir diğer önemli unsurdur. Seyyahların belirttiğine göre, hanların yanı sıra kadim kentin 13 ayrı çarşısının da bulunduğu belirtiliyor.
Kılıççılar Çarşısı, İplik Çarşısı, Palancılar Çarşısı gibi isimlerle anılan bu çarşılar, şehrin el sanatları ve ticari faaliyetlerinin çeşitliliğini gözler önüne serdiği de yer alıyor.
Şehrin han ve çarşılarını büyük bir hayranlıkla anlatan seyyah Buckingham, özellikle Hasan Paşa Hanı'nın Urfa'daki benzerlerinden daha iyi olduğunu belirtmiş ve hanın içindeki yoğun ekonomik faaliyetleri ayrıntılı bir şekilde betimliyor.
Diyarbakır'ın han ve çarşıları, sadece şehrin tarihini değil, aynı zamanda o dönemin ekonomik ve sosyal yapısını da anlatırken, bu tarihi yapılardan sadece bir kaçı günümüze kadar ulaşabildi.