Diyarbakır Ulu Cami'deki güneş saatinin bir benzeri, eski belediye binası önünde çekilmiş bir fotoğraf karesinde yer alıyor.
Cegamedya yazarımız Sıddık Algül'ün sosyal medyadan paylaştığı siyah beyaz bir fotoğraf karesi, Ulucami ve eski belediye binasının önünde yer alan bir parkı yansıtıyor.
Belediye Parkı olarak bilinen yerde hemen duvar kenarında dikkati çeken bir güneş saati yer alıyor.
Fotoğrafın hangi tarihte kim tarafından çekildiği bilinmiyor. Siyah beyaz bu fotoğrafta yer alan o parktaki güneş saati, geçmişin izlerini bugüne taşıyan bir zaman makinesi gibi.
Bugün betonla kaplı bu alanda çay ocakları ve kürsüler yer alıyor. İnsanlar burada oturup çaylarını yudumlarken, belki de o eski parkın ve güneş saatinin hikayelerini hatırlayanlar vardır.
İKİ GÜNEŞ SAATİ Mİ VARDI
Bu güneş saatinin tarihi, sibernetiğin babası ve ilk robotu yapan El Cezeri'ye kadar uzanıyor.
Artuklular döneminde Diyarbakır İçkale'de ilk robotu yapan El Cezeri tarafından yapıldığı belirtilen ve şuan Ulucami avlusunda bulunan güneş saatinin ''parktaki saat mi?, Yoksa iki güneş saati mi vardı'' sorusunu gündeme getiriyor.
Bu güneş saati, Ulu Cami avlusunda bulunan diğer güneş saatiyle birlikte mi yapıldı? Yoksa parktaki güneş saati, oradan sökülüp Ulu Cami avlusuna mı taşındı?
Tüm bu soruların yanıtı hala gizemini koruyor.
Günümüzde parktan eser kalmamış olsa da, Ulu Cami avlusunda duran güneş saati, geçmişin izlerini taşıyan bir hazine olarak varlığını sürdürüyor.
Güneş saati, her yıl yüzelerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
YAŞANAN DÖNÜŞÜM
Eskiden park olan bu alanda şimdi beton zemin ve çay ocakları var. Bu dönüşüm, şehirlerin zaman içinde nasıl değiştiğini gösteren bir örnek.
Eski belediye binası ve Ulu Cami'nin önünde yer alan bu alan, şimdi insanların oturup çay içtiği, sohbet ettiği bir yer haline gelmiş ve geçmişin izleri yok olmuş.