Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yaklaşık 10 bin yıl önce bakıra ilk dokunuş gerçekleştirildi.

İnsanoğlu avcı toplayıcılıktan ilk olarak yerleşik düzene geçtiği Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Çayönü Tepesi'nin Maden Dönemine giren ilk topluluk olduğu belirlendi. 

Neolitik yerleşim yerlerinin ilk örneklerinden biri olan Çayönü'nde yaşayan insanlar aynı zamanda nabit bakırı işleyerek Maden Devrine giren ilk toplum olarak tarihteki yerini aldı.

BAKIRA İLK ŞEKİL VEREN KADİM USTALAR

Ergani'de 10.000 yıl önce başlayan serüven, Anadolu'nun zengin maden kaynaklarının ve insanlığın yenilikçi ruhunun bir kanıtı olarak tarih sahnesinde yerini alıyor.

Diyarbakır'daki gizemli mantar kayalar Diyarbakır'daki gizemli mantar kayalar

Burada yaşayan insanlar günümüzden 10 bin yıl önce  yüzeyde doğal olarak bulunan nabit bakırı toplayarak balık oltası, iğne, süs eşyaları ve çeşitli kullanım araçları üretti. 

Yerleşik yaşama geçtikten sonra bakıra ilk dokunan ve onan şekil veren Çayönü insanları, bakırın 10 bin yıl önceki ilk ustaları oldu.

Eskiçağ’da birçok bölgede bakır cevherine ulaşmak için toprağın oldukça derinlerine inilmesi gerekirken, Ergani Yöresi’nde bu maden yüzeyde ve yüzeye yakın bir seviyeden elde edilmiştir.

Bundan dolayıdır ki bakırın işlenerek insan hayatında yerini alması ile birlikte diğer ticari emtialar gibi bu madeni de temin etmek için çevre coğrafyalardaki devletler, Anadolu (Ergani) ile ticari faaliyetler başlatmışlardır.

ALTIN GİBİ ÖDEME ARACI OLARAK KULLANILDI

Ergani Çayönü Tepesi'nde yapılan arkeolojik çalışmalarda, günlük yaşamda kullanılan bakırdan yapılmış birçok araç ve gereç bulundu.

Bu araç ve gereçler dışında ham bakır cevheri de bulunurken, ham bakırın tüccarlar aracılığıyla yakın coğrafyalara ihraç edildiği belirlendi.

Bakır cevherinin de tıpkı altın ve gümüş gibi bir ödeme aracı olarak da kullanıldığı belirlendi.

Öte yandan dönemin teknolojisine göre çeşitli işlemlerden geçirilerek bakırdan silah yapımında da istifade edildiği kaydediliyor.

Kaynak: Prof Oktay Bozan / Diyarbakır Dicle Üniversitesi

Editör: EYYUP KAÇAR