Binlerce yıldır yaşamın kesintisiz sürdüğü, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, zengin kültürel birikimiyle özel ve özgün bir kent olan Diyarbakır, ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izlerini ve akışlarını dinamik yaşamıyla harmanlayarak, kendine has bir kültür yaratan ender kentlerden biri.
Hafızalarda hala canlılığını koruyan, 30-40 yıl öncesinin tarihi Suriçi'nin daracık sokaklarındaki avlulu evlerden taşan yaşam ritüelleri, şimdilerde dönemin tanıkları tarafından çeşitli etkinliklerle yeniden canlandırılarak geleceğe aktarılmaya çalışılıyor.
Eski Diyarbakır'da kadınların imece usulüyle yaptıkları kış hazırlıklarından "Şehriye Kesme" geleneği, Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Diyarbakı Şubesi'nin (DİTAV) "Amida Akademi Buluşmaları" kapsamında nasıl bir ritüele dönüştüğü DİTAV'ın Diyarbakır Kültür ve Sanat Evi'nde düzenlenen etkinlikle sahnelendi.
Etkinlik, izleyenleri bellek yolculuğuna çıkarırken, renkli görüntülere de sahne oldu.
Bembeyaz dantelli ve kanaviçeli örtülerin serildiği sedirlere ve minderlere oturan kadınlar, özenle hazırlanan beyaz dantelli büyükçe bir örtü etrafında konumlanarak türküler, şarkılar, maniler ve hikayeler eşliğinde önceden hazırlanan hamur ile şehriyelerini kesti, izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı.
zaman zaman duygusal anların da yaşandığı etkinlikte, şehriye kesme geleneğinin önemli ritüellerinden olan şerbet, akide şekeri , lokum da davetlilere ve katılımcılara ikram edildi.
DİTAV Yönetim Kurulu Üyesi ve kent hafızasına ilişkin yazdığı kitaplarıyla tanınan yazar Birsen İnal, "Amida Akademi Buluşmaları" kapsamında, kentin çok eski bir geleneği olan ve Diyarbakır mutfağının vazgeçilmez hazırlıklarından olan "Şehriye kesme" etkinliği düzenlediklerini söyledi.
Kent hafızasında önemli bir kış hazırlığı olan şehriye kesmenin özel bir hazırlık süreci olduğunu ifade eden İnal, şu bilgileri verdi:
"Şehriye, hem ev ekonomisine katkı hem de kış hazırlığı için önemli bir ritüeldi. Kadınlar, günler öncesinden hazırlığa başlardı. Oturulacak sedir hazırlanır, üzerine kanaviçeli örtüler, yastıklar konur. Yerde oturmak için konulan minderler, yıkanır temizlenir. Şehriye hamurunun konduğu kuşhana (bakır tencere) ile sade yağın konulacağı üsküre (küçük boy tas) bile kalaya gönderilir, temizlenirdi. Hamurun üzerine örtülecek dantelli örtü yıkanırdı. Şehriyenin kesileceği dantel ve kanaviçeli örtüler bembeyaz yıkanır, gerekirse yaması yapılırdı. Böylece en ince detayına kadar bir ön hazırlık yapılırdı."
Şarkılar, türküler, maniler...
Şehriye kesmek için buluşulacak odanın hazırlanmasından sonra şehriye kesme sırasındaki küçük molalarda bakır kadehlerde ikram edilecek şerbetin yanı sıra akide şekeri ve lokumun da hazırlandığını aktaran İnal, ritüli şöyle aktarmaya devam etti:
"Şehriye geleneği genelikle imece usulu mahallece yapılırdı. sadece bir ev yapmazdı. Kim elini tez tutarsa, önce ondan başlanırdı. Adeta bayram sevinci edasıyla ilan yapılırdı. Bütün kadınlar şehriye odasında toplandırdı.
Ayrıca bir oturma adabı da vardı. En yukarı başta yaşlı kadınlar ile ağzı laf yapan nüktedan, mani, türkü, hikaye anlatan kadınlar baş köşede otururdu. En baş kısımda da genellik hizmet edecek genç kızlar kadınlar otururdu. şehriye kesimi yapılırken mutlaka tatlı tatlı iki dedikodunun da beli kırılırdı. Fıkra bilen fıkrasını anlatırdı, şarkı, türkü söylenirdi. Çok renkli bir kültürümüz vardı. Bir dönem Diyarbakır'da büyük heyecan ve özlemle beklenen şehriye kesme kültürünü yaşatmak, gelecek nesillere aktarmaktır bizim amacımız."
Kavrulan şehriyenin mahalleyi saran kokusu
İnal, kesilen şehriyelerin beyaz örtüler üzerinde evde bir iki gün kuruduktan sonra mahalle fırınına götürüldüğünü belirterek, burada harlı olmayan ateşte yavaş yavaş kavrulduğunu anlattı.
Daha sonra fırından alınan şehriyenin eve getirildiğini aktaran İnal, "Bu sırada bütün mahale mis gibi kokardı.Ev sahibi daha sonra bunu bulgura katar, pişirir ve konu komşuya sahan sahan dağıtırdı. Kadınların sosyalleştiği, dayanıştığı ve eğlendiği olağanüstü güzel bir geleneğimizdi şehriye kesme." diye konuştu.
Sosyal medya platformunda kurduğu "Diyarbakır'ın Kadınları Kulübü 21" ile Diyarbakırlı ve Diyarbakır'a gönül bağı kuran 3 bini aşkın kadının buluşmasını sağlayan Ayhan Uludağ Kızıldağ da DİTAV'ın düzenlediği etkinliğe Birsen İnal'ın davet üzerine Ankara'dan geldiğini söyledi.
Diyarbakırlılar olarak şehriye kesme geleneğini tekrar yaşatmak üzere buluştuklarını ifade eden Kızıldağ, "DİTAV'ın düzenlemiş olduğu büyüklerimizin evlerde yapılan şehriye kesme geleneğini tekrar yaşatmak için biraradayız. Kış hazırlığı kapsamında biraraya gelip imece usulü ve birlik ve beraberlik ve dayanışma içinde şehriye kesme geleneğini gençlerimize aktarmak, anlatmak çalıyoruz" şeklinde konuştu.