Diyarbakır ve çevresinde bir zamanlar çocuklara en çok verilen isimlerin başında geliyordu.
Diyarbakır ve çevresinde bir zamanlar ''Cercis'' ismi, hem Müslümanlar hem de Hıristiyanlar arasında oldukça popülerdi. İki dini toplumu birleştiren nadir bir örnekti.
Günümüzde pek kullanılmasa da, geçmişte çocuklara verilen bu isim, iki dini toplumu birleştiren nadir bir örnekti.
Bölgedeki dini ve kültürel etkileşimin bir simgesi olarak öne çıkan ''Cercis'' ismiyle ilgili araştırma yapan Dicle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Kenan Haspolat, Hz. Cercis ve Saint George olarak bilinen bu figürün, tarih boyunca büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi.
GİZEMLİ KİLİSE
Araştırmada, Hz. Cercis’in olası makamının Saint George (Cercis) Kilisesi olduğu belirtilerek, şöyle deniliyor:
''Yıllarca halktan uzak kalan bir gizem olarak kalmıştı. Yapım tarihi kesin olmamakla birlikte, kullanılan malzemelerin Hz. Cercis’in dönemine uyduğu ifade ediliyor.
Bu kilise Hz. Cercis’in makamı olabilir. Eğer bu kilisenin içinde Hz. Cercis’in mezarı bulunursa, bu keşif hem bölgesel hem de uluslararası alanda büyük yankı uyandırabilir.''
HZ CERCİS'İN KURDUĞU ŞEHİR
Silvan'ın Hz. Cercis’in talimatıyla kurulan bir şehir olduğunu ve Diyarbakır kadar eski bir geçmişe sahip olduğu anlatılan araştırmada, Silvan'ın 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlandığı ifade ediliyor.
Araştırmada, ''Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine göre, Silvan’ın kuruluşu Hz. Cercis’in talimatına dayanıyor. Bu bilgi doğruysa, Silvan’ın kuruluş tarihi MS 300’lere kadar uzanabilir. Silvan’daki Bethamarya Kilisesi de Hz. Cercis’in izlerini taşıyor ve bu kiliseye Pers Kralı Hüsrev Perviz’in eşi tarafından altın bir haç armağan edilmiş'' deniliyor.
CERCİS BİR ZAMANLAR POPÜLER İSİMDİ
Diyarbakır’da bir zamanlar çocuklara en çok verilen isimlerden birinin ''Cercis'' olduğu bildirilen araştırmada, Cercis'in bölgedeki kültürel ve dini etkileşimin bir göstergesi olarak önemini koruduğu kaydedildi.