Diyarbakır’da Kobane Davası’nda siyasetçilere verilen cezalar kitlesel bir şekilde protesto ediliyor.

Kobani Protesto Cega

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen cezalara dair Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Dağkapı Meydanı'nda kitlesel açıklama yapıyor.

DEM Parti Kobane Davası’nda Selahattin Demirtaş ve Kürt siyasetçilere verilen ağır cezalara karşı Diyarbakır, Adana ve İstanbul’da demokrasi talebiyle buluşmalar gerçekleştiriyor.

DEM Parti’nin Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda "Herkes için özgürlük, herkes için demokrasi” talebiyle yapılan eyleme, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, DEM Parti milletvekilleri Saliha Aydeniz, Sinan Çiftyürek, Diyarbakır Büyükşehir eşbaşkanları Serra Bucak, Doğan Hatun ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Kobane Davasında verilen cezaları protesto etmek için düzenlenen buluşmada bir araya gelen yurttaşlar sloganlarla tepkilerini dile getiriyor.

‘Kobanê Davası aslında normalleşmenin Kürt düşmanlığı olduğunu gösterdi’

Dağkapı Meydanı’nda yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, “Kobanê Davası'nda verilen kararları kabul etmiyoruz. Biliyoruz ki bu dava hukuki değil, siyasidir. Bundan dolayı mahkeme heyeti değil, saray bu kararı vermiştir. Bazıları normalleşme mesajları veriyor. Kobanê Davası aslında normalleşmenin Kürt düşmanlığı olduğunu gösterdi. En çok kadın yoldaşlarımız ceza aldı, kadın mücadelesi yargılandı. Ne kadar ceza verseniz de kadın mücadelesi ve örgütlülüğü sürecektir.

İktidar ve devlet bilsin ki IŞİD karanlığı Rojava'da yenildi. Ama sizler IŞİD zihniyetini tekrar canlandırmak istiyorsunuz. Tecrit, savaş ve eşitsizlik politikalarıyla Kürt Sorunu çözümsüz bırakılmak isteniyor. Tüm bunlardan dolayı demokrasi ayaklar altına alınıyor. Bizler de dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadelemize devam edeceğiz. Tüm Türkiye halkları bu davaya karşı tepki göstermelidir. Tepki verilmezse bu yarın sizin başınıza gelecektir. Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridi kırmak için ayaktayız, mücadelemize devam edeceğiz. Her gün sokak sokak, ev ev örgütlülüğümüzü büyüterek tepki göstereceğiz. Başaracağız” ifadelerini kullandı.

‘Normalleşmek, yumuşamak değil yüzleşmek gerekiyor’

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Devlet Kürt halkının zılgıtından, dilinden, yürüyüşünden korkuyor. Kobani bir dava değil bir kumpastır. Kobanide hukukun işlediğini söyleyemez. Kobani kumpas davası bu ülkede ortak yaşam iradesine kurulan bir kumpastır. Buradaki varlığımız Kobani kumpas davasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve tüm arkadaşlarımızın mücadele kararlılığıdır. Bu ülkede İstiklal Mahkemelerinden DGM’lere, Özel Güvenlik mahkemelerine, Saray Mahkemelerine ceza alamayan Kürt, sosyalist, devrimci kalmadı. Bu kararın kendisi IŞİD ile iş tutacağınızın göstergesidir. Kobane düşmedi IŞİD kaybetti. Her şeyi savaş programı üzerine kurgulamışlar. Normalleşmek, yumuşamak değil yüzleşmek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

‘Diyarbakır'a direniş mesajlarını, sevgilerini getirdim’

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Başkaldıran, haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğmeyen Kürt halkıyla dayanışmak için istanbul'dan geldim ama yalnız gelmedim. Silivri zidanlarında tutsak edilen

Gezi davası tutsaklarının, Çağdaş Hukukçular Derneği tutsaklarının, 1 Mayıs'ta İstanbul Taksim Meydanı'dan yüzünü dönen devrimcileri ziyaret ederek, onların zindanlardan Diyarbakır'a direniş mesajlarını, sevgilerini getirdim. Aynı zamanda İzmir'de Van halkının iradesinin gasp edilmesine karşı seslerini yükselten ve dün tutuklanan yoldaşlarımızın direniş duygularını, selamlarını getirdim" dedi.

'Kürt halkına diz çöktüremeyecekler'

Baş, "Buradan Dağkapı Meydanı'ndan özellikle söylemek istiyorum: Başaramayacaklar. Kürt halkına diz çöktüremeyecekler, teslim alamayacaklar, yenemeyecekler. Yıllardır, bunların ağ babalarının her tür saldırısına, baskısına, terörüne, zulmüne direnen Kürt halkı, Kürt emekçileri, Kürt yoksulları, onlardan öğrendikleriyle iktidar koltuğunu sağlamlaştırmak için Kürtleri ezmeye karar veren saray rejimine de asla ama diz çökmeyecek. Kürt halkının dostu bir Türk sosyalisti olarak söylüyorum. Kürt emekçileri diz çökmeyecek teslim olmayacak. Şunu ülkenin dört bir yanında yaygınlaştırmamız gerekiyor. Bu iktidar bölerek, parçalayarak bizi birbirimize düşmanlaştırarak kendi iktidar koltuğunda yatırmaya çalışıyor. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Kobanê Kumpas Davasında da kayyım atamalarında da İstanbul'da da Edirne'de de, Ankara'da, Mersin'de, Adana'da da Rize'de de.... Türkiye'nin dört bir yanında bu ülkenin devrimcileri, yurtseverleri, onurlu insanları, emekçileri kaderlerini Kürt halkının kaderiyle birleştirmiştir. Hep beraber direnmeye kararlıyız. Tarihi gösteriyor ki bütün bu baskılara zulümlere karşı direnerek kol kola, omuz omuza girerek bu zor süreçleri Kürt halkı geride bırakıyor ve başaramayacaklar" diye konuştu.

'Normalleşmede Kürtler yok'

DEM Parti Milletvekili Sinan Çiftyürek de "Kürt katilleri nerede? HDP kadrolarının çoğu cezaevinde. Bu durumu kınıyoruz. Kürt halkı Kobanê'de IŞİD'i yenerek özgürlük mücadelesi verdi. Herkes bu mücadelenin borçlusudur. Bunlara karşı HDP kadroları cezaevine konuldu. Neden 6 yıl boyunca Kobanê davası açılmadı bunu sormak istiyoruz. Normalleşme söylemi var. Evet, en çok Kürt halkı istiyor. Ama bu normalleşmede nedense Kürtler yok. Kürt halkı bunu kabul etmeyecektir. CHP'ye ve diğer muhalefet çağrımız var. Sadece söylem değil pratik görmek istiyoruz. Bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmak lazım. Kazanımlarımızı ortadan kaldırmak isteyen güçler var" dedi.

Editör: Nazmi Kahraman