Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Diyarbakır Şubesi eski kurucu başkanı akademisyen yazar Prof. Halil Değertekin, Diyarbakır'daki sinema kültürünü anlattı.
Geçmişte Diyarbakır'da sinemanın, günümüzdeki gibi sadece bir eğlence aracı değil, adeta bir yaşam biçimi olduğunu ifade eden Prof. Değertekin, Diyarbakır’da sinemaya gitmenin güzel ve ciddi bir iş olduğunu söyledi.
Sinema Afişleri: Fotoğraf antolojidiyarbakır
''Piyasada iyi bir film olmasa bile belirli aralarla sinemaya gitmek bir alışkanlıktı'' diyen Değertekin, 1950-1970 yılları arasında, halkın toplu eğlence seçeneklerinin kısıtlı olduğu dönemde sinemaların, ''mutluluk hapı'' işlevi gördüğünü ifade etti.
Prof. Değertekin, sinemaya gitmenin, özellikle de gece matinelerine katılmanın, şehrin ileri gelenleri için bir prestij meselesi olduğunu bildirdi.
DİKKAT...DİKKAT!
Film tanıtımları kentin değişik noktalarına konulan afişleerle yapılırdı. Fotoğraf: antolojidiyarbakır
O yıllarda Diyarbakır’da vizyona yeni giren filmlerin tanıtımının başlı başına bir olay olduğunu ve özellikle de beklenen, merak edilen önemli bir film reklamının günlerce önceden başladığını belirten Değertekin, film tanıtımlarını da şöyle anlattı:
''En klasiği şehrin belli yerlerinde duvarlara film afişlerinin iliştirildiği tahta çerçeveli panolar asmaktı. Muhtemelen her sinemanın yeri belliydi. Gösterimdeki filmler değiştikçe bu afişler de değiştirilir, yoldan geçenler göz ucuyla veya bizim gibi çocukların yaptığı gibi uzun süre hayranlıkla ve hesapsız yorumlarla incelenirdi.
Filmi görenler afişteki sahnelere dayanarak en çarpıcı yorumları yaparlardı. Filmlere ilgili yorumların yapıldığı bir yer de sinema kapıları veya giriş kısmındaki afişler ve filmden karelerin yer aldığı küçük fotoğraflardı. Büyük afişin çevresine dizili fotoğrafların gösteriden önce veya sonra hararetle tartışılması özellikle filmi görmeyenlere gerekli bilgilerin verilmesi (tabiî ki abartılarak) işin en zevkli yönlerinden biriydi.
FAYTONLARLA FİLM TANITIMI
Bir diğer yöntem faytonla film afişlerinin şehir içindeki sokaklarda dolaştırılmasıydı. Bir faytona film tanıtım afişinin asıldığı tahta pano yerleştirilirdi.
Yenişehir Sineması ve yazlık bölümü. Fotoğraf: antolojidiyarbakır
Film panosunun taşındığı faytona binen görevli tenekeden yapılmış megafona benzer bir aletle birkaç dakikada bir filmi tanıtıcı sözler söylerdi.
'Teneke Megafon', ağız tarafı küçük, diğer tarafı büyük tepeleri bağlantılı ve açık iki koniden ibaretti. Görevli küçük koniden bağırdığı zaman ses büyük koniden güçlenerek çıkar, dalga dalga çevreye yayılırdı.
Görevli genellikle 'Dikkaattt …Dikkat!'. Bugün saat 2 de......sinemasında...(Burada biraz bekler ve insanların kulak kesilmesine zaman tanırlardı.)….filmi...Baş rollerde....(Genellikle önce erkek artist söylenir) ve.... (Kadın artistin adı verilirdi).
Fayton şehrin en dar sokaklarına kadar girer, özellikle bütün kadınlara sesini duyurur, sonra görevini tamamlar giderdi.''
Diyarbakır sinemalarının bu nostaljik hikayesi, geçmişe özlem duyanlar ve sinema tarihine ilgi duyanlar için büyüleyici bir yolculuk sunuyor.