Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç, 14 Ağustos 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle göreve geldi. Karakoç, 4 yılın sonunda 16 Ağustos 2024’te yayımlanan yeni bir kararname ile görevini yeni Rektör Prof. Dr. Kamuran Eronat’a devretti.

Prof. Karakoç, görevden ayrıldıktan sonra 4 yılını değerlendiren açıklamalarda bulundu. Hastanenin ödeme dengesini düzelterek malzeme, sarf malzeme ve ilaç eksikliğinin giderildiğini, 2020’de 30 milyon Euro olan hastane borcunu bugün itibarıyla 6 milyon Euro dolayına indirdiklerini ve hastaneyi yönetebilir bir seviyeye getirdiklerini belirtti.

Dicle Üniversitesi’nin uluslararası düzeydeki tanınırlığını artırmak, akademisyenlerin deneyim ve becerilerini geliştirmek amacıyla dünyanın belli başlı üniversiteleriyle protokoller yaptıklarını belirten Karakoç, “Bu çerçevede sadece son iki yılda 166 personelimiz Erasmus değişim programları aracılığıyla yurtdışına gönderildi. Yurtdışından 115 yabancı akademisyeni de üniversitemizde misafir ettik”dedi.

Narin'in anne ve ağabeyi dahil 9 kişiye tutuklama istendi Narin'in anne ve ağabeyi dahil 9 kişiye tutuklama istendi

“ÖĞRENCİLERİN REKTÖRE ARACISIZ ULAŞMASINI SAĞLADIK”

Araya herhangi bir resmi duvar örmeden öğrencilerden gelen her fikre açık olduklarını, her öğrenciyi rutin dersleri dışında bir spor ve sanat dalı ile meşgul olmasını teşvik ettiklerini anlatan Karakoç, şöyle dedi:

“Öğrencilerin rektöre aracısız ve hızlı bir şekilde ulaşabilmesini sağladık. Onların makul önerilerini zaman kaybetmeden karşıladık. Pandemi ve depremin doğurduğu olumsuzluklara rağmen öğrenci topluluklarının faaliyetleri bizim dönemimizde hız kesmeden devam etmiştir. Diyarbakır, bölgemizin en güzide şehridir. Cahit Sıtkı Tarancı'nın tespitiyle "Diyarbakır'ı sevmek bir vazife ve hem de ihmal edilmeyecek mukaddes bir vazifedir." Şehrin tarihi kimliğine ve ruhuna uygun şekilde kültürel ve akademik faaliyetler yaptık. Bir kültür şehri olan Diyarbakır'ın ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılması amacıyla onlarca kongre, çalıştay ve konferans gerçekleştirdik. Benzer şekilde ilçelerimizin öne çıkan özelliklerini tanıtmak için Silvan, Lice, Ergani sempozyumları düzenledik. Bilimsel metinleri üniversitemizin katkılarıyla yayımlanmıştır. Ayrıca şehir tarihi açısından son derece önemli olan Diyarbakır Şeriye Sicilleri ve Ahkâm Defterleri de yoğun gayretlerimiz sonucunda kitaplaştırılmıştır. Dicle Üniversitemizin ellinci kuruluş yıldönümü münasebetiyle kültür, edebiyat, tarih, mimari, geleneksel el sanatları gibi alanlarda Diyarbakır'ın öne çıkan hususiyetleri konunun uzmanı olan bilim insanları tarafından kaleme alınmış ve üniversitemizin katkısıyla yayımlanmıştır.”

1B49Dcd6122A4C5F904De8Cf951E373B D S C 0156

“DİYARBAKIR SANAYİSİ İÇİN ARA ELEMAN YETİŞTİRDİK”

“Akademinin önemli paydaşlarından biri şüphesiz şehrin sanayisi ve iş insanlarıdır” diyen Karakoç, göreve başladıkları zaman ilk işlerinin Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde Dicle Üniversitesi Danışma Ofisi kurmak olduğunu belirterek, “Aynı şekilde Mühendislik Fakültemizde de OSB danışma bürosu kurulmuştur. Karşılıklı bu iyi niyetli çabalar kısa sürede meyvesini vermiş, akademisyenlerimiz ile sanayicilerin teması artmıştır. Sanayi için hayati önem taşıyan ara eleman temini konusunda zaman kaybetmeden mevzuat çalışmalarını düzenleyip 3+1 ve 7+1 adı verilen sistemi hayata geçirdik. Öğrencilerimizin son yarıyıllarını doğrudan işyerinde uygulamalı eğitimle geçirmelerini ve bu şekilde mezun olmalarını sağladık. Bunun olumlu sonuçları hemen görüldüğü için diğer akademik birimlerimizde de bu uygulamaya geçilmesi için çalışmaları başlattık”diye konuştu.

“ÜNİVERSİTENİN ARAZİLERİNİ SATMADIK”

Üniversite olarak pandemi ve depremin can yakıcı sonuçlarından etkilenmelerine rağmen ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını kaydeden Karakoç, şöyle devam etti:

“Bahanelere sığınmadan, yavaşlamadan, umutsuzluğa kapılmadan çalıştık. Üniversitemizin her mensubunu ailemizin bir ferdi gibi görerek sürece dahil ettik. Kimseyi dışarıda bırakmadan birlikte çalıştık. Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin dediği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın sık sık tekrar ettiği gibi "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız." şiarıyla üniversitemizde iç huzuru tesis etmeye; bir, iri ve diri olmaya çalıştık. Bu birlikteliğin sonucunda tüm üniversite olarak üzerimizdeki ölü toprağını silkeledik ve nice güzel işlere imza attık. Elimizdeki imkanların tamamını üniversitemiz ve öğrencilerimiz için kullanmaya gayret etik. Son olarak üniversite arazilerinin satıldığına ilişkin çeşitli mecralarda yer alan iddiaların asılsız olduğunu özellikle vurgulamam gerekir. Görev yaptığım 2020-2024 yılları boyunca üniversitemizde herhangi bir şekilde kamuya veya özel sektöre -kampüs içerisindeki KYK öğrenci yurdu ve sağlık tesisi yapımı dışında arazi satışı veya tahsisi yapılmamıştır. Bu ve benzeri temelsiz iddiaları bilerek yayanları ise milletimizin maşeri vicdanına havale ediyorum. Bir bayrak yarışı olan devlet hizmetinde bize tevdi edilen emaneti gönül rahatlığıyla yeni arkadaşlarımıza devrediyoruz. Yarım asırlık bir çınar olan Dicle Üniversitemizin serpilip gelişmesi ve daha iyiye gitmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Gölgesi hepimize yeten bu ulu çınar, Diyarbakır'ımıza, bölgemize ve ülkemize katkı sunmayı sürdürecektir. Bu vesileyle Dicle Üniversitemizin yeni rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat Beyefendi'ye ve ekibine başarılar diliyorum.”

Editör: HABER MERKEZİ