Diyarbakır, sadece tarihi surları ve eşsiz lezzetleriyle değil, aynı zamanda zengin dil kültürüyle de dikkati çekiyor. Ancak, zamanla unutulmaya yüz tutan yerel kelimeler, bu kadim şehrin ruhunu yansıtan en önemli unsurlardan biri. 

İşte Diyarbakır'ın, belki de artık sadece ninelerin dilinde yaşayan o gizemli sözlerden bazıları:

Aba: Diyarbakır'da "abla" demek.
Akko: Saksağan kuşuna verilen yerel isim.
Altıköşe: Gökyüzünde süzülen renkli uçurtmalar.
Avel: Beceriksiz, elinden iş gelmeyen kişi.
Camız: Güçlü ve heybetli su sığırı.
Çomça: Sıcak çorbaları dağıtan büyük kepçe.
Dalda: Güneşin yakıcı sıcağından koruyan serin gölge.
Dıngılafistan: Çocukların neşeyle sallandığı tahterevalli.
Enteri: Rengarenk ve geleneksel kadın elbisesi.
Fetir: İncecik açılmış, lezzetli yufka ekmeği.
Gopo: Tombul yanaklı, sevimli mi sevimli çok şişman.
Hanek etmek: Dostlarla yapılan keyifli şakalar.
Havüş: Evin kalbi, misafirlerin ağırlandığı avlu.
Kere: Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi, mis kokulu tereyağı.
Köynek: Sıcak tutan, yumuşacık iç gömleği.
Lebzünye: Bademle yapılan, ağızda dağılan tatlı lezzet.
Lengeri: Kalabalık sofraların yıldızı, bakır pilav tabağı.
Marhama: Cepte taşınan, nakışlı mendil.
Nahır: Otlaklarda otlayan, büyükbaş hayvan sürüsü.
Ohlagı: Hamur işlerinin sırrı, oklava.
Papik: Ayakları sıcacık tutan, yün patik.
Pişik: Evin sevimli üyesi, kedi.
Sarrat: Unu elemek için kullanılan, ince elek.
Sini: Çay saatlerinin vazgeçilmezi, geniş tepsi.
Tendür: Ekmeklerin piştiği, sıcak tandır.
Tuman: Rahat ve geleneksel şalvar.
Yalavuz: Tek başına kalan, yalnız kişi.
Yükli: Karnı burnunda, hamile kadın.
Zaar: Belki de, herhalde anlamında kullanılan kelime.

Bu kelimeler, Diyarbakır'ın sadece coğrafi bir yer olmadığını, aynı zamanda yaşayan bir kültürün, bir dilin, bir tarihin ifadesi olduğunu gösteriyor. Bu kelimeleri yaşatmak, Diyarbakır'ın ruhunu yaşatmak demektir.

Diyarbakır'da korkutan anlar kamerada Diyarbakır'da korkutan anlar kamerada


 

Kaynak: argoca.com