Diyarbakır'ın tarihi sokakları, bir zamanlar çift atlı faytonların nal sesleriyle yankılanırdı. Şehrin dört bir yanını dolaşan bu nostaljik araçlar olan faytonların en unutulmaz hatırası, belki de çocukların dilinden düşmeyen ve adeta bir slogana dönüşen o meşhur sözdü: "Abe yağlı kırbaç!"
ÇOCUKLARIN TEHLİKELİ OYUNU
Faytonların arka kısmında, sürücünün göremeyeceği bir noktada, çocukların tutunabileceği yatay bir demir bulunurdu. Cesur çocuklar, bu demire gizlice asılarak kısa bir yolculuğa çıkarlardı. Oyun gibi görünen bu tehlikeli macera, diğer çocukların dikkatini çektiğinde ise hep bir ağızdan "Abe yağlı kırbaç, yağlı kırbaç!" diye bağırmalarına neden olurdu.
Fayton sürücüsü, bu çağrılara kayıtsız kalmaz, elindeki kırbacı arkaya doğru savururdu. Kırbacın havada vınlayan sesi, hem bir uyarı hem de bir cezaydı. Şanslı çocuklar kırbaçtan sıyrılırken, isabet alanlar ise acı içinde tutundukları yeri bırakmak zorunda kalırdı.
Adeta o dönemlerde bir slogan halini alan ''Abe yağli, kırbaç'' bağrışları da modern ulaşım araçlarının yaygınlaşması ve faytonların ulaşımdan çekilmesiyle anılarda kaldı. Diyarbakır sokaklarından çekilen ''yağlı kırbaç'' bağrışları, ancak belli bir yaş grubunda olanların hatırlayabildiği slogandı.