Diyarbakır'da yaşayanların dilinde sıkça duyduğumuz, anlamı ve kökeni merak uyandıran bir sözcük var: ''Ma''. Bu küçük ama güçlü edat, bölge insanının konuşma dilinde adeta bir imza gibi. Peki, ''ma'' nedir ve bu kadar yaygın olarak neden kullanılıyor?
''Ma'', ilgi çekici bir olay ya da duruma karşı verilen tepkiyi ifade eden bir edat olarak tanımlanıyor. Ancak anlamı, kullanıldığı cümlenin bağlamına göre değişebiliyor. Bazen ''fakat'', ''ama'', ''tamam'' gibi anlamlara gelirken, bazen de sadece bir ünlem olarak kullanılıyor.
Bu gizemli edatın kökeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, Eski Türkçeden günümüze kadar taşındığı düşünülüyor.
Diyarbakır Tanıtma, Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nın (DİTAV) açıklamasına göre, ''ma'', Diyarbakır'ın dışında Mardin, Şanlıurfa ve Siverek ağızlarında yaygın olarak, cümle başında, sonunda ya da iki cümleyi birbirine bağlamakta kullanılıyor.
MİZAH MALZEMESİ YAPILMASINA TEPKİ
DİTAV, Diyarbakır ağzının komedi ve mizah malzemesi yapılmaması gerektiğini belirterek, web sayfasında şu ifadelere yer veriyor:
''Yerel dil, günümüzde çok az sayıda Diyarbakırlının evinde konuşuluyor. Konuşanların yaşı da 50 ve üzeri olanlar. Yeni Nesil bu lehçeyi sadece tatlı bir mizah gibi algılıyor. Diyarbakır’ı hiç bilmeyen, görmeyen bazı sanatçılar bu kelimeleri kullanıp sanki komedi veya mizah yapıyormuş gibi algılıyorlar. Fakat kendilerinin düştüğü komik durumun farkında bile değiller.''
''MA HOŞTIR, MA NİYE NE OLMİŞ''
''Ma'' edatının bu kadar sık kullanılması, bölge kültürünün ve dil yapısının bir yansıması olarak görülüyor. ''Ma'' edatının kullanıldığı bir kaç cümle:
"Ma niye neydiii?" (Ama neden böyleydi?)
"Ma ne olmiş?" (Ama ne olmuş?)
"Ma ben ölmişem." (niye ben ölmüşmüyüm)
"Ma gidiyem." (Ama gidiyorum.)
''Ma xerdır, (hayırdır)
''Ma hoştır (hoş ya da güzel''
Ma ne olmiş, ma geliyem, ma uyiyem, ma hani, ma pistir, ma geli, ma nerde, ma heç oli (olur mu hiç), oynamisen ma, otirmisen ma.
Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Siverek'in kültürel mirasının önemli bir parçası olarak varlığını sürdüren bu gizemli sözcük, bölge insanının dilinde yaşamaya devam edecek mi ?