cermikgazetesi.com - Dünyada, nükleer savaş başlığı sayısının arttığı, insanlığın en tehlikeli dönemlerden birine sürüklendiği duyuruldu.
İsveç merkezli düşünce kuruluşu Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), "Jeopolitik ilişkiler bozulurken devletler nükleer cephaneye yatırım yapıyor" başlıklı basın açıklamasında, büyük askeri güce sahip ülkelerin modernizasyon ve genişleme planları kapsamında, operasyonel nükleer silahların sayısının yeniden artışa geçtiği belirtildi.
SIPRI Direktörü Dan Smith, dünyada 12 bin 512 nükleer savaş başlığı bulunduğunu ve geçen yıldan bu yana stoklara eklenen başlıkların çoğunun Çin'e ait olduğunu ifade ederek, "İnsanlık tarihinin en tehlikeli dönemlerinden birine sürükleniyoruz" dedi.
SIPRI, nükleer silah sahibi 9 ülkenin elinde bugün dünya genelinde 9 bin 576'sı potansiyel kullanıma hazır askeri stoklarda olmak üzere 12 bin 512 nükleer savaş başlığı olduğunu tahmin ediyor.
Bir yıl öncesine göre bu stoka eklenen 86 başlığın 60'ı Çin'e, geri kalanları da Rusya (12), Pakistan (5), Kuzey Kore (5) ve Hindistan'a (4) ait.
Bu artış, soğuk savaşın sona ermesinin ardından yaşanan kademeli düşüş döneminin sona erdiğini gösteriyor ve 2021 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin (ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa) "nükleer savaşın kazanılamayacağı ve asla savaşılmaması gerektiği" yönündeki açıklamasına rağmen gerçekleşti.
Rusya ve ABD'nin sahip olduğu nükleer silah sayısı, dünya toplamının neredeyse yüzde 90'ını oluşturuyor. Kullanılabilir nükleer silahlarına ek olarak, her iki ülke ayrıca daha önce askeri hizmetten çıkarılan ve kademeli olarak söktükleri 1000'den fazla savaş başlığına sahip.
-12 bin 512 savaş başlığı-
SIPRI, kullanım dışı bırakılan ve sökülmeyi bekleyenler de dahil olmak üzere dünyadaki toplam 12 bin 512 savaş başlığından 3 bin 844'ünün füze ve uçaklarla konuşlandırıldığını tahmin ediyor.
Bunların yaklaşık 2 bininin neredeyse tamamı Rusya ya da ABD'ye ait. Yüksek operasyonel alarm durumunda füzelere takılı ya da nükleer bombardıman uçaklarının tutulduğu hava üslerinde bulunuyor.
Ancak SIPRI, Ukrayna savaşının ardından Rusya, ABD ve İngiltere gibi bazı ülkelerin şeffaflık düzeyini düşürmesi nedeniyle tablonun tamamını değerlendirmenin zor olduğunu belirtiyor.