Kadim kent Diyarbakır'da Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği haçın bir bölümünün Diyarbakır'da olduğu savunuluyor.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Akademisyenlerinden Prof. Kenan Haspolat, ''Diyarbakır'ın Manevi Envanteri'' başlıklı araştırmasında, Diyarbakır'ın Süryani tarih kitaplarında ''mübarek'' olarak anıldığını belirtti.
Diyarbakır'ın, sadece surlarıyla değil, aynı zamanda barındırdığı kutsal mekanlarıyla da ön plana çıktığı ifade edilirken, Elfef Dağı’nda Mor Mattai adına yapılan manastırın, Suruçlu Mor Yakup ve Mor Diyonsiyos İbül Saliba gibi büyük alimlerin bu topraklarda bulunmasının, şehrin kutsal kimliğini pekiştirdiği kaydediliyor.
HZ. İSA'NIN DİLİYLE İBADET YAPILAN TEK KİLİSE
Diyarbakır'ın, Türkiye’de Hz. İsa’nın konuştuğu Aramice ile ibadet yapılan tek kiliseye ev sahipliği yaptığı da yer alan araştırmada, ''IV. yüzyıldan kalma Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, yüzyıllar boyunca yaşadığı tüm zorluklara rağmen, Hz. İsa’nın dilinde yapılan dualarla ayakta kalmayı başarmış'' denildi.
DİYARBAKIR'DAKİ GİZEMLİ KÖY VE HAÇ
Araştırmada, 1107 yılında kaleme alınan bir eserde, Diyarbakır’a bağlı kutsal Hıristiyanlarca kutsal sayılan Şraohiya köyünden söz edilirken, köyün Diyarbakır'ın hangi bölgesinde yer aldığı ise belirtilmiyor.
''Hristiyanlarca kutsal kabul edilen bu köyün varlığı, Diyarbakır’ın dini önemini bir kez daha gözler önüne seriyor'' denilen araştırmada, Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği haçın bir parçasının da Diyarbakır’da bulunduğunun bilindiği kaydedildi.
DİYARBAKIR'IN DERİN MİRASI
Diyarbakır, sadece bir şehir değil, tarih boyunca birçok kutsal ve mistik hikayeye ev sahipliği yapmış bir merkez olduğu da belirtilerek, surlarından kiliselerine kadar her taşın, her yapının geçmişin sırlarını fısıldadığı ve tarih meraklıları için bitmek bilmeyen bir keşif kaynağı sunduğu ifade ediliyor.
DİYARBAKIR'DAKİ 4 KAPININ ANLAMI
Diyarbakır'ın kadim surlarının, sadece bir savunma yapısı olmanın ötesinde, efsanelerin de merkezi olduğu anlatılan araştırmada, Diyarbakır'ın neden 4 kapı olduğuna da değiniliyor.
Özellikle şehrin dört kapısı, Mardin Kapı, Rum Kapı, Dağ Kapı ve Yeni Kapı'nın, taşıdıkları sembollerle gizemli bir hikayeyi işaret ettiği belirtilen araştırmada şu ifadelere yer veriliyor:
''Surlardaki Dört Kapı ve semboller, efsaneye göre, Hıristiyanlıkta önemli yere sahip dört İncilci'nin adına yapılmış. Bu iddiayı güçlendiren en dikkati çekici unsur ise Rum Kapısı üzerindeki öküz başı sembolü. İncilci Marcus’un sembolü olan bu figür, surların Hıristiyanlıkla olan bağlantısını doğrular nitelikte.
Diyarbakır’ın bu derin tarihi ve kültürel mirası, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vaat ederken, bu toprakların geçmişini öğrenmek isteyenler için de kapılarını ardına kadar açıyor.''