Haber / Ayşegül  Yaşar 

''Sanal'' akrabalık olarak da adlandırılan kirveliğin tarihini ve nereden geldiğini biliyor musunuz?

Topluluklar arası yabancılaşmayı gideren bir kurum olarak kökleri çok eskilere  dayanan kirvelik, Doğu ve Güneydoğu'da çoğunlukla ''Sanal akrabalık'' olarak adlandırılıyor.

Farklı kullanımları da bulunan ve Farsça' da ''tutmak veya muhafaza etmek'' anlamına gelen kirvelik müessesesi, sünnetle birlikte ortaya çıktı.

Bir erkek çocuğun sünnet töreninin yük ve masraflarını ana babasının dışında başka bir aile büyüğünün üzerine almasıyla iki aile arasında kurulan sanal akrabalığa verilen ad olan kirvelik, bu tanımlamaların dışında Anadolu’nun bazı yörelerinde akrabalıktan çok, komşuluk, insanlık borcu ve yakınlaşma aracı olarak da tanımlanıyor.

KİRVENİN SORUMLULUKLARI

Kirve, sadece çocuğu sünnet sırasında kucağına oturtan ve tutan kişi olarak görülmez, hayatta olduğu müddetçe o çocuğa yol gösterip yardımda bulunacak bir kişi olarak da görülür. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da kirveliğin akrabalık kadar önemli olduğu ve çocuğun da babasına olduğu gibi saygı gösterdiği belirtilirken, aynı şekilde kirvenin de çocuğa karşı sosyal ve bazen ekonomik görevlerini yerine getirmekle yükümlü olduğu kaydediliyor.

Bölgede büyük önem atfedilen kirvelik bağının kurulmasıyla sünnet aracılığıyla kan ve süt bağının ortaya çıktığı kanaati nedeniyle karşılıklı aileler arasında kız alıp verilmiyor.

DİĞER DİNLERDE KİRVELİK

Sevgi ve saygının tek simgesi konumundaki günümüzde artık eskisi gibi yapılmayan kirvelik, herhangi bir kişi ya da aileye duyulan yakınlıktan dolayı yapılıyordu.

Yüzyılı aşkın süre önce ağırlıklı olarak Ermenilerle-Kürtlerin ve Ermenilerle-Türklerin birbirlerine kirve oldukları biliniyor. Süryanilerde de kirvelik, diğer etnik gruplarla ilişkilerinin kurulması ve geliştirilmesinde büyük bir role sahip.

Kirveliğin Alevi ve Ezidi gruplar açısından da etkili bir gelenek olarak sürdürüldüğü, Alevi-Şiilerde kirvelik ve sünnet seremonisine Sünnilerden daha çok önem veriliyor.

GAYRİ MÜSLÜMLERE ''KİRVE'' DİYE HİTAP EDİLİRDİ

Diyarbakır’da hatta çevre illerde gayri Müslimlere, ''kirve'' diye hitap ediliyordu. Bu da gayri Müslimlere gösterilen yakınlıktan kaynaklanıyordu. 

Geçmişte sıkça kullanılan ve günümüzde azalan kirve kelimesinin yakınlık ve samimiyet ifadesi olarak insanların biribirlerine hitap ederken kullanılıyor.

Farklı dini gruplara mensup olan Kürtlerin, kirve olmasalar bile birbirlerine ‘kîrve, krîv’ diye seslendikleri de yer alıyor.

KİRVENİN ANLAMI VE KÖKENİ

Kürtçe (Kurmanci) kirîv ''çocuğu sünnet ettiren ve yaşam boyu sahip çıkan kişi'' sözcüğü ile eş kökenlidir. 

Süryanice ḳarīvō ''yakın kişi, akraba, vaftiz babası'' demektir. Bu sözcük Arapça ḳarīb  ''yakın kişi, akraba'' sözcüğü ile eş kökenlidir.

Orta Farsça kirbakkar/kirbagar Farsça kirfeger ''kirve, godfather'' biçimleri nihai olarak Aramice/Süryaniceden alıntıdır.

Çeşitli yörelerde, kirve kelimesi, kriv, kivre, krivo, kirva, kürva olarak da kullanılıyor.