Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Nöroloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Berkan Kaplan, MS hastalığının gençlerde daha fazla görüldüğünü belirterek, yeni tedavi yöntemleri sayesinde hastalıkla büyük oranda mücadele edilebileceğini bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kaplan, MS hastalığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kaplan, MS'in santral sinir sistemini oluşturan beyin, omurilik ve görme siniri olan optik sinirin etkilendiği, enflamasyon (yangı) süreçlerine bağlı, sinirin hücrelerinin etrafındaki miyelin kılıfının etkilenmesine bağlı demiyelinizasyon ve sinir hücrelerinin akson denilen uzantılarının kaybı sonucu oluşan kronik bir hastalık olduğunu belirtti.

Hastalığın sıklıkla genç yetişkinlerde görüldüğünü söyleyen Kaplan, çocukluk çağında veya ileri yaşlarda nadir de olsa tanı konulduğunu aktardı.

Güneş alımının daha az olduğu kuzey ülkelerinde hastalığa daha sık rastlandığını dile getiren Kaplan, "Belirtiler, kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Hastalığın tipik klinik özellikleri, kas gücü kaybı, duyu kayıpları, yanma, karıncalanma, iğnelenme, çift görme, görme kayıpları, baş dönmesi, denge kayıpları, konuşma bozuklukları veya mesane fonksiyon bozukluklarıdır." ifadelerini kullandı.

- Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösteriyor

Kaplan, epileptik nöbetler, baş ağrısı, demans düzeyindeki bilinç bozuklukları ve işitme kaybı benzeri semptomlarının nadir de olsa görüldüğünü aktararak, hastalığın seyrine göre bazen ilk ataktan sonra yıllarca atak izlenmeyen klinik tablolar görülebildiğinin altını çizdi.

Kaplan, şu bilgileri paylaştı:

"Hastalık teşhisinden sonra ataklar ve düzelmelerle giden relapsing-remitting MS veya ilerleyici bulguların izlendiği progresif seyreden MS şeklinde klinik seyir izler. Progresif seyirli MS, ataklar ve düzelmelerle giden MS'in ilerleyen döneminde gelişebileceği gibi hastalığın en başında da ilerleyici karakterde izlenen hastalık sonucu gelişebilir.

MS tanısının konmasında ve hastalığın takibinde Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG)'nin önemi bulunmaktadır. Hastalığın tanı konması aşamasında bazı kan tetkikleri, Beyin-Omurilik Sıvısı (BOS), sinir iletimi ve uyandırılmış potansiyeller gibi bazı elektrofizyolojik tetkikler, Optik Koherans Tomografi veya cilt, tükürük bezi biyopsileri de gerekli olabilir."

Hastalığa bağlı engellilik ve iş gücü kaybının önüne geçilmesi için günümüzde daha etkili fizik tedavi modalitelerinin uygulandığını hatırlatan, Kaplan, "MS, elimizde bulunan ve araştırma aşamasında yeni tedavi yöntemleri sayesinde büyük oranda mücadele edebildiğimiz bir hastalık." bilgisini paylaştı.