Adıyaman'da, Profesör Doktor Naci Görür'ün katılımıyla "Depreme dirençli Adıyaman" başlıklı konferans düzenlendi. Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odası konferans salonunda yapılan konferans, depremde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Konferansta konuşan Naci Görür, yerleşim yerlerinin deprem levhaları üzerinde yer aldığını belirterek, "Bizler her depremde 10 bin, 20 bin, 50 bin insan feda etmeye hazır mıyız? Yöneticilere sormuyorum, sizlere soruyorum. Bu kadar insanı kaybetmeyi göze alıyor musunuz" diye sordu.
"Bu ülkenin sahibi olan halkın kendi toplumunun ölümüne müsaade etmeyip kaşını karartmalı, gereğini yapmalı” diyen Görür, Adıyaman'da olası iki tehlikeli fay hattının olduğunu kaydetti. İlk fay hattının Bitlis-Zagros olduğunu ifade eden Görür, Adıyaman’ın bu fay hattında olacak olası bir depremde çok kötü bir senaryo yaşayabileceğini söyledi.
‘HER DEPREM ADIYAMAN’I ETKİLEYEBİLİR’
Olası bir depremden en çok etkilenecek olan kentin Semsûr olacağını belirten Naci Görür şunları söyledi: "Bu kentin çok iyi araştırılması ve takip edilmesi gerekiyor. Adıyaman Üniversitesi’nin işi hızlı bir şekilde yer bilimleri fakültesi açması lazım. İkinci fay hattı da Doğu Anadolu Fay Hattı. Bu bölgede oluşabilecek her deprem Adıyaman’ı az veya çok etkileyebilir. Bir tehlikeye yakın bir yerdeyseniz yapacağınız bir şey yok. Yapacağınız şey tehdidin bütün özelliklerini bilmek, ona göre tedbir almaktır. Deprem sonrası yıkılan şehirlerle birlikte ekonomi de etkilenecek. İthalat ve ihracat durdu. Ekonomi deprem sırasında çökmemeli, üretim durmamalı, ulaşım devam etmeli. İş insanları depremde işin durmaması için alternatifi bilmeli, çözüm üretmeli, deprem geldiği zaman bu saydığımız maddelerin durmaması gerekiyor.
DEPREM EN BÜYÜK EKONOMİK FELAKETTİR
Ama biz de böyle olmadı. Deprem en büyük ekonomik felakettir. Deprem bir ülkeyi dizüstü çökerten bir felakettir. 11 ilde yaşanan deprem ülkeyi ekonomik anlamda çökertmiştir. Adıyaman’dan daha şiddetli deprem yaşayan Japonya ve Tayvan da birkaç kişi hayatını kaybederken, Adıyaman’da resmi rakamların verdiği rakamlara göre 53 bin insan hayatını kaybetti. 50 bin kişi nerde 3-5 kişi nerde. Bunu nasıl sindirebiliyoruz, nasıl unutabiliyoruz. Depremde insanlar kendi selalarını dinleye dinleye can verdiler. Halk olarak bizlerin suçu ise kendi yaptığımız binaların denetimini yapamamak oldu. Halkın yöneticilere şunu sorması gerekiyordu, ‘Beni yönetmek istiyorsan bulunduğum yeri depreme dirençli bölge olarak kuracaksan oyum senindir’. İstanbul’da bir araştırmaya göre domatesin, biberin sorunu depremi sollamış. İstanbullunun bütün derdi domates kaç paraya, biber kaç paraya çıktı sorunu. Bir tek kişi deprem bizim tek sorunumuzdur demedi. 50 bin insanın hala cesedi soğumamışken halk deprem sorununu dile getirmedi. Biz bu şekilde depremle nasıl mücadele edeceğiz."
Konuşmalar ardından konferans sona erdi.