İlginç lakaplarla anılan Osmanlı paşaları arasında biri de Diyarbakır'da görev yaptı.
Bedenlerindeki özür, giydikleri elbise, sakal, bıyık, davranış gibi çeşitli özelliklerinden dolayı ilginç lakaplarla anılan paşalar arasında 9'unun lakabı oldukça dikkati çekici. İlginç hikayeleri olan bu paşalardan biri de Diyarbakır'da görev yaptı.
Diyarbakır Osmanlı'ya 1515 yılında katıldı. Osmanlıya katılmasıyla Diyarbakır'da görevlendirilen ve Sadrazamlık (Başbakanlık) da yapan Bıyıklı Mehmetpaşa.
Osmanlı paşaları arasında lakaplarıyla en dikkat çeken 9 paşa arasında yer alan Bıyıklı Mehmet Paşa, Diyarbakır'da Osmanlı'nın ilk valisi olarak 6 yıl görev yaptı.
Osmanlı padişahı IV. Mehmet döneminde hem kaptan-ı deryalık hem de sadrazamlık yapmış bir paşa olan Bıyıklı Koca Derviş Mehmet Paşa'nın lakabının hikayesi şöyle:
''Bu paşamız da Enderun’dan mezun olduğu gün aynı isimli diğerleriyle karıştırılmamak için ilgili büroya gitmiş. Sufi kişiliğinden ötürü önce derviş lakabını istemiş kabul edilmeyince koca lakabını istemiş o da olmayınca son olarak Bıyıklı Koca Derviş Mehmet Paşa lakabını almış Yaşamının son yıllarında felç geçirince de Felçli Bıyıklı Koca Derviş Mehmet Paşa adını almı.''
7/8 HASAN PAŞA
Abdülaziz – II. Abdülhamit dönemlerinde yaşamış. Pek çok kişi tarafından bilinmesinin bir nedeni de Beşiktaş’ta ünlü bir tarihi fırına isminin verilmesi.
Beşiktaş’ta uzun yıllar karakol komutanlığı yapan ve ramazan aylarında oruç tutmayanları soparlarla dövüp sonra da “Allah ıslah etsin” diyerek olay mahallinden uzaklaşan bir zat.
V. Murat’ı yeniden tahta geçirmek isteyen Ali Suavi’yi, kafasına sopa vurarak öldüren kişidir. Okuma yazması olmadığı için imzasını da Arapça 7 ve 8 rakamlarını yazarak atan paşaya, bundan öütürü 7-8 Hasan Paşa lakabu takılmış.
BOYNU EĞRİ MEHMET PAŞA
Mehmet Paşa henüz bir kethüda iken İran seferlerinde düşman tarafından gelen saçmalarla çeşitli yerlerinden yaralanır. Bu yaralardan birini de boynundan almış. Tedavi sonrası boynunda oluşan eğrilik nedeniyle bu lakap takılmış.
ÖKÜZ MEHMET PAŞA
Genç Osman döneminde sadrazamlık yapan ve eğitimini Enderun'da tamamlayan Mehmet Paşa babasının öküz nalbantçısı olmasından dolayı bu lakap verilir.
28 ÇELEBİ PAŞA
Osmanlı Devleti’nde ilk defa devamlı elçilik görevi ile yurtdışına gönderilen elçi olan Çelebi Paşa Fransa’da elçilik görevi yaparken, Paris Sefaretnamesi adında bir eser de kaleme alır.
Lakabını Yeniçeri Ocağı’nda dahil bulunduğu bölüğün sayısından almıştır. Kendisi 28. Ortada hizmet etmiş ve bu lakap verilmiştir.
TİRYAKİ HASAN PAŞA
Sultan III. Murat döneminde yaşamış olan ünlü Kanije Kalesi kumandanı Tiryaki Hasan Paşa lakabını bağımlılık derecesinde içtiği kahveden dolayı almış.
MEZAMORTA HÜSEYİN PAŞA
Osmanlı Donanmasının Venedik ile yaptığı bir deniz savaşı esnasında paşamız ağır bir şekilde yaralanır. Leventler Hüseyin Paşa’nın öldüğünden emin olur ve onu geminin bir köşesine kaldırırlar.
Çarpışmalardan sonra leventler paşalarına son görevlerini yerine getirmek için gittiklerinde paşa birden gözlerini açar ve ayağa kalkar. Bu şekilde ölüp de dirilmesiyle meşhur olan paşa çok uzun süre ağır yaralı yattıktan sonra iyileşir.
Daha önce paşanın öldüğüne sevinen, canlandığını öğrenince de üzülen Venedikliler tarafından İtalyancada yarı ölü anlamına gelen ''mezzomorto'' lakabı verilir.
PARLAK MUSTAFA PAŞA
Parlak, Arnavutça ihtiyar anlamına gelen bir kelime. Kendisi de Bosnalı bir Arnavut olduğundan dolayı bu lakabı almış olabilir.
KALAFAT MEHMET PAŞA
Osmanlı vezirlerinin taktığı başlıklardan birine kalafat denirmiş ve lakabını da buradan almış.